bugün

edinilen bilgilere göre, adalet bakanlığı bürokrasisinin hazırladığı liste oyların çoğunluğunu almaktaymuş.

tabi kesinleşmeden, haberden bültenlerinden duyma şeylere ne kadar inanılır bilmiyorum. ama farklı bir sonuç bekleyebilen var mı? sanmıyorum.
adalet bakanlığı'nın desteklediği tüm adayların seçilmesi ile sona eren seçimlerdir.
http://haber.gazetevatan....sonuclari/335252/1/Gundem

bunun anlamı şu;
"bağımsız yargı öldü allah rahmet eylesin"...
yarsav'ın meslektaşları tarafından ne kadar sevildiğini! kanıtlayan seçimlerdir.
(bkz: ak parti nin hakim ve savcılara kömür dağıtması)
akp adaylarının tam liste halinde kazandıkları seçimlerdir.

neye hayır diyorduk anlaşılmıştır umarım. hakim ve savcıların en üst kurumu tamamen iktidar yanlısı kişilerden oluşuyorsa orada çoğunluğun hukuku uygulanır. ortada hukuk filan kalmaz kısacası. tıpkı hitler'in yürüyüşüne benziyor ya bu olanlar allah sonumuzu hayır etsin.
demokrasiyi algılamamış bünyelerin hazmedemediği sonuç. olayın geçmişine şöyle bir bakarsak anayasa değişiklik taslağı her oy verecek hakim ve savcının sadece 1 kişiye oy verebilmesini öngörüyordu. bu sayede her kesimin temsilcisi hsyk'ya girebilecek ve temsili sağlanarak çoğunlukçu bir yapıya ulaşılacaktı. fakat türkiye her zaman çoğunluk değil çoğulcuların yani sonuçlara itiraz ettiklerine bakmayın; her zaman her kesimin temsil edilmesini değil çoğunluğun diktatörlüğünü savunan bir yapı olmuştur.

çok partili sisteme geçtiğimiz 2. dünya savaşı sonundaki seçimlere bakın. chp kendini çok güçlü gördüğünden öyle bir seçim sistemi hazırladı ki rakibinden çok az bir farkla fazla oy alan parti 450 milletvekiline yakın milletvekili çıkarırken daha az oyda kalan sadece 50 milletvekili çıkarabildi. tabi sonuçlar demokrat parti lehine olunca kendi tuzaklarına düştüler. kendileri azınlıkta kaldılar. aynı şeyler hep yürürlükte oldu. resmi ideoloji azınlık grupları görmek istemediğinden 12 eylül'de de benzer bir yapı oluşturdu. bugün hala %10 barajı var. itiraz ettiklerine bakmayın zamanında %10 barajını koyduranlar şimdi laf olsun diye itiraz ediyor. onlar kendilerinin hep çoğunluk olduğunu zannettiler, halkı kandırarak idare edebilecekleri zannederek halkı salak saydılar. hatta seçim sonuçlarını değerlendirirken "diğer partiler halkı kandırdılar" diyerek dolaylı bir itirafta bulundular. "halk kandırılabilecek kadar saf ama biz kandıramadık onlar kandırdı" diyorlar.

aynı şeyleri hsyk meselesinde de görüyoruz. chp ve ona çanak tutan, fikirler veren yarsav geçmiş resmi ideolojinin aynı hatasına düştü. anayasa değişikliği meclisten referanduma giden süreçte geçtiği hali her oy veren tek kişiye oy verirken her kesimin temsili sağlanırken yarsav'ın kusura bakmasınlar aptalca bir manevrası ve kendine chp'yi de inandırmasıyla yargıtay ve danıştay da işlettikleri çoğunluk temsilini sağlayan çoğulcu sistemi savundular. yargıtay ve danıştay da işe yarayan bu sistemin işlerine gelmeyeceğini farkedemeyecek kadar aptalca davrandılar.

her zaman iyiler kazanıyor. anayasa mahkemesine götürüp her oy vereceğin tek kişiye oy vermesini kanunsuz şekilde iptal ettirdiler ama olan kendilerine oldu. kendilerini çoğunluk zannederek ve hakim ve savcıları kandırabileceklerine inanarak bu değişikliği savunmuşlardı. ama seçimler öyle bir sonuç verdi ki çoğunlukçu sistem yerine getirttikleri çoğulcu sistem onları vurdu. şimdi kıçlarını tutarak geziniyorlar, nereye oturacaklarını bilmiyorlar. hatta demokrasi bu değil diyecek kadar şaşırdılar. demokrasi maalesef böyle bir şey içinden ne çıkacağını öngörerek demokrasiyi diktatörlüklerdeki gibi yönlendiremiyorsunuz.

halkı cahil, kandırılacak kadar saf görenler şimdi aynı şeyi oy veren hakim ve savcılar için demeye başladı. hakim ve savcılar iktidara kanan zavallı saf insanlar olarak anlatılıyor. seçmene saygı duymayan birinin oy beklemesi anormal ama bunların öğrenmeye hiç niyetleri yok. şimdi kendilerinin yol açtığı bir çoğunluk diktasını eleştiriyorlar. oysa kendiniz kaşındınız... azınlık olduğunuz halde körler sağırlar birbirini ağırlar atasözünü doğrular şekilde yıllardır bir dikta kurduğunuzu, kimsenin sesini duymadığınızı, kimseyi görmediğinizi, insanları baskı ile susturduğunuzu farketmediniz ve kendinizi kalabalık ve güçlü hissettiniz. başka insanları farketmez ve sadece kendinizden olanlarla oturup kalkarsanız kendinizi olduğundan güçlü sanmanız doğal. şimdi bedelini ödeyin. kıçı tutuşmuş tazı gibi ordan oraya koşturun ama değişen hiçbir şey olmayacak kendinizi rezil ettiğinizle kalacaksınız...

eklemek istediğim demokrasiyi öğretmek anlamında şeyler var ama gereksiz görüyorum. çünkü hiçbir zaman demokrasiyi öğrenebileceklerini sanmıyorum. bunlara göre demokrasi; kendilerine oy verildiği sürece ideal bir rejim. kendilerine oy verilmezse demokrasi değil veya demokrasi bu ülkeye fazla... koskoca hakim ve savcıları iktidar yalakası, iktidardan korkan insanlar, iktidarın söylemlerine kanan cahiller olmakla suçluyorlar. fakir cahil halk kandırıldı diyorlardı. buna hakim ve savcıları da kattılar. önce ki hsyk sisteminde 5 kişiyi seçen yargıtay ve danıştay daha az kişiyle hep doğru kararlar veriyordu ve doğru insanları seçiyordu da gerçekten hakimlik yapan ve halk ile iç içe geçenrek görev yapan binlerce gerçek hakim ve savcılar yanlış karar verdi diyorlar.

demokrasilerde yanlış karar olmaz, demokrasilerde insanlar verdikleri oyları nedeniyle suçlanmaz. oyların sonuçları temsilde çarpıklık yarattıysa tek sorumlusu her oy vereceğin tek oy vermesi yerine bir listeyi oylamasını savunan chp yarsav'ın suçu. bu yönde karar alan anayasa mahkemesi üyeleri de chp ve yarsav'ın bu hipotezini uygulayarak yarsav ve chp'ye karşı görevlerini yerine getirdiler. bir çoğunluk diktası kurulduysa sorumlusu oy verenler değil oyların sonuçlarını yorumlayan sistemi çarpık hale getirenlerdir. % 10 barajına benzer bir barajı kendiniz % 50'ye çıkardınız. bundan çıkacak sorunlar için oy verenleri suçlamak ise geri zekalılık.

kast sistemi ile yargıtay ve daniştay gibi kurumlarda bu baraj işinize yarayabilirdi. ama ordaki önceden seçilmiş oy kullananları aynı şekilde tüm hakim ve savcılar içinde seçemezsiniz. aksine hep kendinizden insanları yargıtay ve danıştay'da yükselttiğiniz için diğer insanlar size hiç güvenmez ve cezasını bu şekilde görürsünüz.

salak da olsalar, kendi belalarını buldularsa da ben üzülüyorum. keşke her kesimin temsilini sağlayan daha iyi bir demokratik sistem olabilseydi. ama kendi kendine yaptıklarını da görmek vicdanen rahat olmamı sağlıyor. suçlu ne ben ve benm gibi düşünenler ne de oy verenler. bu hale getirenler dönüp aynaya bakarak kendilerine sorsunlar ben ne salakmışım da en azından 3-5 kişiye yoğunlaşıp oylarımızı birleştirirdik de hsyk'ya sokardık. şimdi hiç giremedik. ne bok yemeye anayasa mahkemesin de bu maddeyi iptal ettirdik? hepsini ister ve bir diktatörlüğünüze devam etmek isterseniz böyle istemediğiniz sonuçlarla başbaşa kalırsınız. sizi benim gibi demokrasiyi bilenler de kurtaramaz, kurtarmaz. göte giren şemsiye açılmazmış.

ama haklısınız. bu saatten sonra yapacak bir şey yok. gidip kendi yaptırdığınızı tekrar anayasa mahkemesine giderek değiştirmeniz de mümkün değil. tek yapılacak kendi salaklığını savunmaya devam etmek, başkalarını verdikleri oylar yüzünden suçlamaya devam etmek. bu da antidemokratik bir yapıyı savunmaya zorluyor ve kimsenin gözünde prestijiniz kalmıyor. yanlışlardan dönmek gerçekten zor olsa gerek. allah kimseyi onların haline getirmesin. acıyorum sadece...
demokrat yargı yüzünden hepimize girendir.

ileride çocuklarımıza anlatırız "bir zamanlar bağımsız yargı vardı. akp'nin kucağına oturan osman can, lale mansur, sezen aksu, sinan çetin gibileri yetmez ama evet dediler ve tayyipli imparatorluğu kuruldu.".
kimin seçildiği değil kimlerin seçilmediği çok önemli bence. demek ki bu adamlar "eski hsyk üyeleri hepsi de yarsav üyesi olduğuna göre" hiçbir zaman hiç bir meşruiyete dayanmayan bir egemenlik kullanıyorlarmış. kullandıkları egemenliğin bir tabanı olsaydı yakın isimlerden en azından bir tanesi seçilirdi. tabi şimdi akp herhalde hakimlere kendi adaylarını seçtirmek için kömür bulgur makarna vb dağıtmıştır.tabi kendi lehlerine yapılan düzenlemeyi de iptal ettirmeleri insanın bir tarafıyla gülmesini gerektiren bir ironi.
ne tesadüf sadece akp'lilerin seçildiği seçimlerdir.

ulan hala bir de uzun uzun anlatmalar, konuyu saptırmaya çalışmalar...

uzatmayın. kısaca "nasıl koyduk ama sizin cumhuriyet'inize" şeklinde ifadeler kullanın. çekinmeyin yani.

çünkü ben sizden artık akp'nin yaptığı birşeye karşı gelmenizi beklemiyorum. amacınızın onlarla aynı olduğunu anladım artık.
yeni seçilen hsyk'dan geçmişe yönelik çalışmalar yapması da beklentiler içindedir. geçmişte bir savcı'nın sırf işini yaptığı için görevden alınmasında rolü olanlar, acilen yargılanmalıdırlar. bugün avrupa'dan nazizm silindiyse bu yöntem sayesindedir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar