bugün

Fragmanını Tom amca nın kulübesi romanına benzetigim filmdir.
abi ırkçılıkla ilgili bir film yapalım belki oscar alırız kafasıyla çekilmiş film.. Ha bu film kötü demek değil tabi ki.. iyi, güzel, hoş film..
Ama bir the help değil..

Yönetmenin senaryoya birkaç güzel plan dışında pek fazla bir etkisi olmamış gibi.. ancak o birkaç sahne baya sağlam..

bundan sonrası spoiler içerir...

---- Spoiler ----

Filmin başındaki solomon'ın dayak yeme sahnesi çok etkileyiciydi.. aklıma tarantino nun alt açısını getirse de unutulmayacak sahneler arasına girdiğine şüphe yok..

filmin bir diğer etkileyici sahnesi yine solomon'ın asıldığı sahne.. parmaklarının ucunda hayata tutunmaya çalışırken arka planda gündelik hayatın devam etmesi aslında filmi özetliyor.. fragman olarak sadece o sahne bile yayınlansa olurmuş.

Brad pitt biraz zorlama olmuş sanki.. gişe kaygısı olduğunu düşünüyorum..

son olarak da filmin finali zayıftı.. aceleye getirilmiş bir final yakışmamış bu filme..

---- spoiler ----

ırkçılık teması sebebiyle oscarın en iddialı yapımlarından.. bekleyelim görelim..
Michael Fassbender'le gözlerimizin bayram ettiği film. *
Gereksiz uzatıldığını düşündüğüm film. Evet güzel filmdi denebilir ama içimin kıyıldığını söyleyebilirim. Özellikle bir sahne vardı Solomon'un ağaca asıldığı dakikalarca parmak uçlarında durmaya çalıştığı kimsenin elinden bir şey gelmediği o kadar uzatılmış ki sahne inanılmaz rahatsız edici zaten sinema salonunda yeeeeeeterrrrr diye bağırmamak için zor tuttum kendimi.onun dışında zaman algısını da yok eden bir film olmuş. 12 yıl diyorlar ama filmde bu hiçbir şekilde size aksettirilmiyor.içimi cız ettiren dünyayı ne de çok ağlatmışsınız zalimler dediğim sahneler boldu.

Ama bana geçen seneki Django'yu hatırlattı aynı tema.orada filme Leonardo di caprio'yu iliştirmişlerdi burada da brad Pitt. Oscar alacağı kesin gibi zaten.
fazla empatik ve duyusal bir bünyeniz varsa uzun süre etkisinden çıkamayacağınız izlerken diliniz ucuna küfürler gelmesini sağlayan, özgür bir adamken kaçırılıp köle yapılan solomon northop'un sarıcı hikayesini anlatan bir steven mcqueen yapıtı. gerçek hikayeden alınmış olması filmi daha da dramtik hale getiriyor. genel olarak senaryosunu ve oyunculukları beğenmekle beraber, tek takıldığım nokta ise 12 yıl olan esaretin bize 2 yıl gibi yansımış olması hani filmin adı twelve years slave değilde two years slave olsa yine yerdik gibime geliyor yani. hadi taş çatlasın beş yıl olsun. bana hiç 12 yıl geçmiş gibi gelmedi ne yazık ki. bu ayrıntı dışında dışında gayet başarılı bulduğum ve oscar heykelciğine göz kırpan bir güzel filmdir.

--spoiler--

filmde solomon'un ağaçta sallanırken parmak uçlarıyla hayata tutunmaya çalıştığı sahnede, amiyane tabirle böğrüme öküz oturmuştur. william ford'un, (bkz: benedıct cumberbatch) (ki kendisini izlemekten cok keyif aldığım, her daim rolünü hakkıyla yerine getiren müthiş bir aktördür) atıyla dört nala gelip kurtarmasıyla rahat bir nefes aldığım o sahne çok çarpıcıydı.

--spoiler--

bir de filmde bir adet nur topu gibi brad pitt'imiz vardır ki bahsetmeden olmaz. kısaca değinmek gerekirse toplasan 10 dakikalık rolü var, geliyor golünü atıyor ve gidiyor.
Solomon Northup'ın 1853'de yazdığı ve gerçekten yaşamış olduğu şeyleri anlattığı bir romandan uyarlanmış bir filmdir. filmde siyahi insanların köle olarak çalıştırıldığı utanç verici dönemdeki ilişkileri bütün çıplaklığı ve gerçekliğiyle görebilirsiniz. insanın içini acıtacak derecede realist bir yapım olan filmin orijinal adı 12 years a slave. 12 yıllık esaret'in bir başyapıt olduğunu düşünenler de var, amerika'nın günah çıkarttığı şişirme bir şey olduğunu düşünenler de. fakat büyük çoğunluk etkileyici bir film olduğunu kabul ediyor ve teknik yönüyle müziklerinin mükemmelliği konusunda da bir görüş birliği var.
Kadro sağlam konusu zaten hassas oyunculuk desen Chiwetel Ejiofor son sahnesi bile yeter oscar bakımımdan da iddalı büyük ihtimal de alabileceğini düşünüyorum öyle yani izleyin beyler böyle filmleri diyorum ve kaçıyorum sözlük.
yaşanmış bir hikâyeyi ele alması bakımından oldukça ilginç bir film.

izleyin ve kırbaçlara küsün.
gerçekten ölmeden önce izlenmesi gereken filmler arasindadir. Oyunculuklar müthiş ve senaryo gerçektir.
Kadronun ve oyunculuklarin çok kaliteli olduğu, izlenmesi tavsiye olunan güzel film.
ırkçılarda bir işe yaramayacak fakat insan olanların duygularına dokunacak film, şiddetle tavsiye edilir.
2014 Oscar ödüllerinde 9 dalda aday filmdir. 1840'ların başında esir düşen solomon northup'ın platt takma adıyla 12 yıl suren kölelik hikayesini ele alan filmin kamera arkasında emeği olan brad pitt filmde de kısa bir rol alıyor. çekiliş amacını bilmem ancak oyunculuk ve yapım harikalığı köle kırbaçlanırken insanın içine sızlama giriyor. izleyin efenim.
Sikim gibi filmdir. Daha önceden 3737337 kez incelenenbir konuyu uüzerine hiçbir şey koymadan, vasat-orta seviyede oyunculukla aktarmışlar. Araya da ne alakaysa 3-5 sahnelik bir brad pitt sıkıştırmışlar, hadi eyvallah! O da sırf adını afişe basabilmek için, gişe kaygısı veya göt korkusu diyelim biz ona. Sonu da sik gibi oldu da bittiye getirilince tüyü de diken film olmuştur. Akademi sever ama ajitasyonu, ırkçılığı falan.
Herkesin görüp de benim göremediğim neyi var acaba diye düşüncelere sevk etmiş film. O kadar ödülü nesine verdiler merak ediyorum. Hele en iyi film ve aktörü alırsa Çok yazık olur, Dallas buyers club dururken.
Steve Mcqueen'in yönettiği köleliği konu edinen biyografi-tarih-dram türünde izlenesi bir film. konusunun gerçek olması dışında sahneleri de ciddi manada gerçekçidir. konu olarak Quentin Tarantino'nun 2012 yapımı Django filmini çağrıştırsa da; onun kadar başarılı olmadığı da ortadadır.
konu olarak gayet başarılı dursa da işleniş olarakta bir o kadar kötü. aşırı yavan ilerliyor ağır tempoda ilerleyen yapımları severim genelde ama bu yapım pek tempoda tutturamamış. 2 saat o kadar detaya inmeyi çabalayıpta son 10 dakikayı geçiştirmek hele o son sahne daha ruhsuz çekilemezdi. yan karakterleri yoldan toplamışlar sanırım. pek beklentiye girmeden izlenebilecek dramalardan birisi.
sabırlı olmasam izleyemezdim dediğim film. gerileme sürüklüyor, o yüzden yavaş işlenmesi sanırım daha iyi durup düşünmeye zaman bırakmış. kötü noktası filmin başında tarih mekan belirtip sonrasında hiç belirtmemek. o yüzden söylendiği gibi on iki yıl nasıl geçiyor anlaşılmıyor.
(bkz: 12 yıllık slave)
the help, django gibi siyahilere yönelik ırkçılık ve köle ticaretini temelde konu alan oscar adayı filmdir.

--spoiler--
önceliklemichael fassbenderkötü adam rolünü kendisinden nefret ettirecek kadar iyi oynamıştır. keza diğer oyunculuklar da gerçekten iyi. filmin 5- 6 dakikasında brad pitt' i görmenin mutluluğu başka. kısacık birkaç sahne olsa da ulan brad pitt işte kötü olmasının imkanı yok tezi kanıtlanıyor. filmi, benzeri konulu filmlerden ayıracak aman aman özellikler yok. azıcık insanlık duygusuna sahipseniz aynı konuya sahip diğer filmlerde de olduğu gibi içiniz baya acıyor. filmin zaman aktarılmadan bir süreç içerisinde verilmesi ve bitmeyen aksiyona yer verilmemesi izleyiciye filmi izlerken düşünme fırsatı veriyor. on iki yıl ne ara geçti adam bari biraz yaşlansaydı ya da o kadar eziyetten sonra biraz fiziksel çöküş yaşasaydı düşüncesi de akıllarda yer etmiyor değil.
--spoiler--
Annem izlemiş hiç beğenmemiş zaman kaybı dedi. Zevkine güveniyorum. Oscar falan hikaye dedi bir de sanırım siyahi hakkı savunan daha iyi bi film yok diye ya da brad Pitt'ten dolayı.
izledigimde hüngür hüngür agladigim film. hele o pamukcunun fantazilerine alet edilen ve evin hanimi tarafindan sürekli dövülen kadin yüregimi parcaladi.
en iyi film dalında oscar'ı kaptı.
http://magazin.milliyet.c...ni-buldu-magazin-1845284/
tayyip erdoğan'ı kızdıracak şekilde oscar almış film. 2002-2014. oscar lobisi çalışıyor!
halimizi dünyaya duyuran hollywood filmi.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25935622.asp