bugün

"kızılbaşlık" hareketinin siyasi ve ebedi yönden kurucusudur. hatai mahlası ile şiirler yazmış olup dehname adlı mesnevisi en önemli eseridir
gülben ergen'in hülya avşar'a laf atarak meşhur olması gibi bir yol denemiştir. ama muvaffak olamamıştır. karşısında adı üstünde yavuz vardır. sürekli kaçmıştır. yeri yurdu belli olmadan sürekli laf atarak psikolojik savaş(karı savaşı) yapmıştır. ama yavuz balyoz gibi yumruğunu kafasına indirerek felç etmesini bilmiştir.
yavuz sultan selimle sürekli birbilerine küfürlü mektuplar yazıp, "sen de türk müsün be, arap uşağı!" diyen ve bu haliyle bize günümüzdeki birçok kişiyi hatırlatan geçmiş zaman kişisidir.
edit: imla
Kızılbaş-Türkmenler olan Safeviler'in lideriydi.iran'daki Türkmenler'i Şiileştirmek istedi.Şah ismail için en önemli hedef Anadoluydu.Askerî güçle bu teşkilatlı ve mükemmel Türk Devleti olan Osmanlılar'ı yıkması mümkün değildi.Şah ismail,Osmanlı Devleti'ni oluşturan Türk unsurunun Sünnî olduğunu biliyordu.Bu nedenle 2.Bayezid'den çekinmeden Şiiliği halifeleri vasıtasıyla Anadolu Türkmenleri arasında büyük isyanlara ve göçlere sebep olacak derecede yaymaya çalıştı.
Kısacası Osmanlı için bir çıbandı.Osmanlımız üstesinden gelmeyi bilmiştir.
(bkz: Çaldıran Savaşı)
hataî mahlasını kullanarak türkçe, arapça ve farsça şiirler yazmış olan yetenekli hükümdar.
herkesin bildiğinin aksine kulağında küpe ile portresi olan şah ismaildir, yavuz sultan selim değil.
iran Safevi Devleti'nin kurucusu olan Şah ismail, 1487 yılında doğdu. Babası Şeyh Haydar, Şirvan hükümdarı Ferruh Yesar ve ona yardım eden Akkoyunlu hükümdarı Yakup Bey'e karşı yaptığı savaşta öldü. Üç yıl hapis hayatı yaşayan Şah ismail, esaretten kurtulduktan sonra mücadelelere girişti. 1500 yılına kadar süren bu mücadelelerden sonra Şah ismail, babasının katili Ferruh Yesar'ın üstüne yürüdü. Bakü'yü ele geçirdi ve 1502'de Akkoyunlu hükümdarı Elvend'i Nahçivan yakınlarında yenerek, ülkesinin bir kısmını ele geçirdi. Buradan Tebriz'e giderek Taç giydi ve "Şah" ünvanını kazandı.

1502 kışını Tebriz'de geçiren Şah ismail, ilkbaharda Fars ve Irak'ı, Acem hükümdarı Murad Bey'i yenerek Şiraz'ı aldı. 1507'de Erçiş, Ahlat ve Bitlis'i alarak Elbistan'a kadar ilerledi. Kısa zamanda devletinin sınırlarını genişleten Şah ismail, iki güçlü rakiple karşı karşıya geldi. Bunlar doğuda Özbekler, batıda Osmanlılardı. Şah ismail, Osmanlı Devleti'ni yıkmak için Anadolu'yu karıştırmayı düşünüyordu. Osmanlı şehzadeleri arasındaki saltanat mücadelesinin yoğun olduğu bir dönemde, Şah ismail'in Anadolu'ya gönderdiği Nur Ali Halife, kendisine katılan Türkmen süvarileri ile Tokat'a girdi ve burada Şah ismail adına hutbe okuttu. Ayrıca Şahkulu'da Antalya'da bir isyan başlattı.

Yavuz Sultan Selim tahta geçince, taht mücadeleleri bitti. Yavuz Sultan Selim ilk olarak Anadolu'daki Şah taraftarlarına karşı harekete geçti. Anadolu'daki Şah ismail taraftarlarını ortadan kaldıran Yavuz Sultan Selim, savaş hazırlığı yapmaya başladı. Hazırlıklarını tamamlayan Yavuz Sultan Selim, 23 Ağustos 1515'de Çaldıran Ovası'nda yapılan savaşta Şah ismail'i yendi. Bu yenilgiden sonra eski cesaretini kaybeden Şah ismail, günlerini ayrı ayrı şehirlerde geçirdi. 1524'de öldükten sonra Erdebil'de Şeyh Safiyüddin'in yanına gömüldü. Şair de olan Şah ismail, Hatayi mahlasıyla Türkçe tasavvuf şiirleri yazdı.


Kaynak : http://www.osmanli700.gen.tr
tahta geçmesiyle birlikte,bir çok yöreden çağırttığı ideologlar ile birlikte şiilik-alevilik-kızılbaşlık mezhepini temeller üstüne oturtmuştur.büyük çapta bir misyonerlik faaliyetine girişmiş ve günümüzde doğu anadolu ve güneydoğu çevresinde alevilik inancının yaygın olmasında etkili olmuştur.
rivayet odur ki;şah ismail ve yavuz sultan selim aynı hocadan eğitim görmüşler ve alevilik-sunnilik kavgasını bitireceklerine söz vermişler,fakat ikisi de hükümdar olunca,birbirleriyle çatışmaya başlamışlar.
Şah Hatayi mahlasıyla deyişler yazmıştır. Alevilerin yedi ulu ozanından ( Pir Sultan Abdal,Yemini,Virani,Fuzuli,Nesimi,Kul Himmet) biridir aynı zamanda. Yavuz Sultan Selim idaresindeki Osmanlı Ordusu ile 1514 yılında yaptığı Çaldıran Savaşı Türk Tarihinin dönüm noktalarından biridir diyebiliriz. Çünkü O savaşı eger Yavuz Sultan Selim idaresindeki Osmanlı Ordusu yerine Şah ismail idaresindeki Safevi ordusu kazansaydı bugün Anadolu' da baskın olan islam mezhebi Sünnlilik yerine Şiilik olacaktı
bir rivayete göre yavuz sultan selim'in en kral ayarı verdiği iran şahı.

birgün yavuz sultan selim'e bir sandık gelir. yavuz sandığı açar, içinde bir sürü değerli eşya görür. yavuz eşyaları sandıktan çıkardıkça sandığın dibinden pis bir koku gelir. yavuz bir bakar sandığın en dibinde bok varmış. yavuz düşünür taşınır, o da şah ismail için bir sandık hazırlatır, iran şahına sandığı yollar. sandık şah ismail'e gelince ismail açar, sandığın içi güllü lokumlarla dolu. ismail lokumları yer, hepsini bitirir, sandığın en dibinde bir not görür. ismail notu açar ve okur:

-herkes yediğinden ikram eder.

daha sonra nasıl bir dumura uğramıştır bilinemez.
çaldıran savaşının mağlubu ezik insan.
şeyh haydar ile, akkoyunlu uzun hasan'ın kızı halime begüm'ün oğlu, safevi devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı, engin gönüllü şair tabiatlı büyük türk. kurduğu devlet şah abbas'ın ölümüne kadar olan devrede sürekli ve mutlak bir şekilde osmanlı devleti ile birlikte dünyanın en güçlü ve en büyük devleti durumundaydı. ardı ardına kazandığı zaferler ile devletin sınırlarını batıda diyarbakır, doğuda taşkent'e kadar genişletmiştir.

hatayi mahlasıyla yazdığı şiir ve deyişler insan zekasının sınırlarını zorlar nitelikte, içtenlikle ve sade bir dille yazılmıştır. deyişlerini ve şiirlerini arı bir türkçe ile yazmıştır. henüz 3 yaşında iken kuran-ı kerim'i hatmettiği bilinmektedir. unutmaz bir hafızası vardır.

ümmetçi taifesinin taptığı rumdan doğma yavuz ise şiirlerini farsça yazmıştır ve bunlar nitelik ve estetik olarak şah'ın yazdıklarının yanına bile yaklaşamaz.

osmanlının çanak yalayıcısı vakanuvisler kaynak gösterilerek yazılan kitaplarda şah ismail kan dökücü ve şiilik propagandası ile anadolu birliğini tehdit eden bir kimse olarak neşredilir. külliyen yalandır. türk kimliğini, inançlarını, kültür değerlerini ve türk dilini en üst düzeyde temsil etmiş büyük bir türk hükümdarıdır kendisi. farklı bir mezhepten olması hiçbir şeyi değiştirmez. türk olması bizim için yeterlidir.

doğduğu şehir erdebil'de mütevazi mezarında yatmaktadır.
pir sultan'in ' acilin kapilar saha gidelim' dizelerini yazdigi kisilik.
cihan padişahı, kendisine hadim-ül harameyn diyecek kadar alçakgönüllü ve türk tarihinin en büyük yiğitlerinden biri olan yavuz sultan selim ile kıyas bile yapılamayacak kişi.
içmişem bir dolu, olmuşum ayık,
Düşmüşüm dağlara, olmuşum geyik,
Sana derim sana, sürmeli geyik;
Kaçma benden, kaçma avcı değilim.

Avcı değilim ki düşem izine,
Kaça-kaça, kanlar indi dizine,
Sürmeler mi çektin; kömür gözüne,
Kaçma benden, kaçma avcı değilim.

Sana derim; sana geyik erenler,
Bize sevda, sana dalga verenler,
Dilerim Mevla'dan, onmaz vuranlar,
Kaçma benden, kaçma avcı değilim.

Eyder Şah Hatayi'm uçan kaçandan,
Zerrece korkmazız; bu tatlı candan,
Gidip davacı olma, atana benden,
Kaçma benden, kaçma avcı değilim.

şah ismail hatayi
benden yaşca küçük bir beyin * sayesinde türk ün en has askerlerinden biri olduğunu öğrendiğim şahsiyet. açık söylemek gerekirse yavuz u üstün tutardım. hala bunda bir değişiklik yok. lakin şah ı da onun yanına getireverdi duyduklarım. türk dünyasına büyük hizmetleri olmuş. hatta yavuz a, türk türk ü kırmasın diye çok da nasihat etmiş.
(bkz: #3510958)
annesi akkoyunlu uzun hasan'ın kızı olan türk devlet ve din adamı. bana şairliği daha güzel gelir....

şah hatayim ölmeyince
tenim turab olmayınca
dost dosttan ayrılmayınca
dost kadrini bilmez imiş

gel ey baba satma gülü
haramdır parası pulu
ağlatma sefil bülbülü
göz yaşını silmez imiş....
şah ismail hatai, safevi hanedanının 8. şeyhi ve safeviler devletinin kurucusudur.
babası şeyh cüneyd oğlu şeyh haydardır. şeyh haydar, dayısı uzun hasanın despine (feodora) hatundan olan kızı alemşah begüm ile evlnmiş ve evliliklerinden sultan ali, ibrahim ve ismail isminde üç çocukları olmuştur.

şah hatai mahlasıyla bilinen ismail safevi 17 haziran 1487 (bazı kaynaklara göre 1486) senesinde tarihi azerbaycan arazilerinden olan (iran sınırları içindedir) erdebil şehrinde doğmuştur. 1488 senesinde, babası şeyh haydarın şirvanşah ferruh yasar üzerine teşeyyüd * cihadında şehit düşmesi ile, akkoyunlu hükümdarı dayısı sultan yakub bahadır hanın emriyle, 3 kardeşi ve anası ile ev hapsine (şirazda bulunan kasr-ı istahra) ** atılır. sultanın ölümünden sonra iktidara gelen oğlu bayındır mirza da aynı tutumu sergiler, onlara karşı. ama sonrakı akkoyunlu hükümdarı rüstem mirza, kardşelerin tarikat içindeki nüfuzundan yararlanmak, onların desteğini de kendi arkasına almak için onları hapisten çıkartır. ve yerel isyanı bastırdığı ilk savaşta, kızılbaşların şecaati sonucunda zafere ulaşır. daha sonra veziri eybe sultanın (safevi tarihçileri ondan ebleh sultan diye bahseder) kışkırtması ile kızılbaşların başı, sultan aliyi kahpecesine katleder. bu olay 7 yaşındakı ismailde akkoyunlulara karşı intikam hissinin ilk tohumlarını atar.

1499 senesine kadar gilan, muğan ves. gibi şii-caferi nüfusun sık olduğu yerlerde, tarikat üyelerinin evlerinde saklanır. nihayet akkoyunluların, elvend mirza ve murat mirza arasında ikiye bölündüğünü, ve her ikisini deyenecek yeterli gece ulaştığını görüp cihada başlar. bunun için baba yurdu erdebile gelir ve tekkenin başına geçer. burda yeterince asker ve silah toplar. enbaşta sünni akkoyunlu hanedanınn en büyük destekçisi şirvanşah ferruh yasar üzerine gider ve şirvanşahların 30 binlk ordusunu 7 bin askeriyle bozguna uğratır (1500). bir sene sonra elvend mirzayı da yener ve resmen tebriz tahtına oturur. 1503 senesinde akkoyunlu hanedanının son üyesi murat mirzaya kendisine tabi olmak konusunda istekte bulunur. reddedilince hamedan yakınlığındakı savaşta da zafere ulaşınca son akkoyunluyu da böylece ortadan kaldırır(1503). bu savş sonucunda, horasan, iran ve irak-ı arab da safevilere ilhak edilir. 1508 senesinde özbek-şeybani hanedanını da mağlubiyete uğratır. sonrakı senelerde gürcü çarlarını, şeki ve dağıstan hakimlerini de kendisine tabi eder. nihayet, 1514 senesinde çaldıran savaşında yavuz sultan selimin top-tüfeğine yenik düşer. bu savaştan pek etkilenmiş olacak ki, sonrakı senelerde eline kılıç almadığı rivayet edilir.
karl marks onun için, "14 senede 14 memleket fethetmiş büyük fatih" der. öyleydi.. soyundan gelirim ve bununla da gurur duyarım.
kısa ve öz olarak şiiliği kullanarak islama ve türklüğe zarar vermiş tarihi şahsiyettir. nedendir bilinmez ırk üzerine konuşanlara faşist diyenler şah ismail-yavuz sultan selim karşılaştırmasında onun daha fazla türk olduğunu iddia ederler. önemli olan hangisinin daha fazla türk olduğu değil, hangisinin türklüğe daha fazla hizmet ettiğidir.

velhasıl, yavuz ile savaşmaktan kaçmış, geri çekilirken bıraktığı yerleri kendisi yakıp yıkmış (evet evet yanlış duymadınız osmanlının eline sadece yanmış yıkılmış yerler bırakacağım diyerek bunu yapmış) kendisiyle birlikte kitlelerin de sonuna vesile olmuştur.
osmanlı hanedanına sen de türk müsün be arap uşağı diye meydan okumuş alevi türk hükümdar. alevi türkülerinde şah diye geçen kişidir. (bkz: bugun bize pir geldi)
Gözünü Osmanlı topraklarına dikmiş , Antalya'dan başlattığı Şahkulu ayaklanmasıyla ve Tokat'ta kendi adına okuttuğu hutbe ile resmen kaşınmış ve Yavuz'dan Osmanlı tokadını 1515 te Çaldıran'da yemiştir. Anadolu'da kuşkırttığı ve silahlandırdığı alevi kökenlilerin ölümünden birinci derecede sorumludur.
bu adamı mehdi sanarak birçok kişi peşinden gidip isyan çıkarmıştır.
I.ismail olarak Safevi devletinin kurucusudur. Azeriler bugün Şii olmaları 1501'de Şah cihanın Tebriz ve baküyü ele geçirmesiyle başlar.
Ayrıca Yavuz ile pek çok didişmesi olmuştur.
Özellikle Yavuz han'ın 'Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur herkesi sen dost mu sandın belki o agyar olur sadıkane belki ol alemde bir dildar olur yar olur agyar olur dildar olur.' dizeleri şah cihana yazıldığı söylenir. *