bugün

entry'ler (59)

hayata dair iç burkan detaylar

her şey akıp giderken ayak uyduramamak, öylece bakakalmak içini burkar insanın. siz anlamaya çalışırken herkesin her şeyden emin olması, kendine bir köşe kapıp sırtını sağlam bir tarafa yaslayıp her şeyinizi eleştirmeliridir. her gün izlenen haber bültenleri başlı başına bir burukluktur memleketimde. takım tutar gibi taraf tutmazsanız eğer, iyici kaosa dönüşür yaşam... kime, neye inanacağını bilmeden ve hiç bir şey yapmadan -yapamadan belki- izlemektir akıp giden film şeridini...

demirden leblebi

evet 'sıkıyorsa biri kalkıp bir şey söylesin..'

ülkemizde yüzlerce kızın yaşayıp da sanki suçlusu kendisiymiş gibi utanıp sakladığı, anlatamadığı bir gerçeği bu denli etkileyeci sözlerle bir şarkıya döktüğü için sırf; nazan öncel çok iyi bir sanatçıdır.

21 ekim 2007 hakkari terör saldırısı

askerin başına çuval geçirildiğinde susan; nota verilsin dendiğinde müzik notası mı her şey de verilir mi diyen, ıraktaki başkanlarını dışişlerinde kabul eden, şehit annesini aradınız mı dediklerinde şimdi bunu mu dinliycem telefonda diyen genelbaşkanı olan, kürdüstanın kurulmasını sağlaycak bop projesinin eş başkanıyım diyen kişiye, partiye %47 oy veren bu halk şimdi neden şaşırıyor? bir de pkknın ya da arkasındaki güçlerin ıraka girmemiz konusunda neden bu kadar ısrar ettikleri de ayrı bir muamma.

bayram harçlığı

dün akşam beyaz şovda açılan bir pankarttaki yazı *:

dilenmiyoruz, geleneklerimizi sürdürüyoruz,
hakkımız olanı; bayram harçlığımızı istiyoruz

universiteleri dag sanan ulkuculer

bir çok üniversitenin ( özellikle meslek yüksek okullarının) dağın başına kurulmasından kuvvet almış ülkücüler olabilir. dağda ormanlarını ararken tesadüfen yolu üniversiteye de düşmüş iricene yaratıklar da olabilir. her şey ihtimal dahilindedir.

deniz gezmiş i tanımayan gençlik

tanıyıp hak vermemekten, yaptıklarını onaylamamaktan ziyade yakın geçmişine dair hiç bir şey bilmemektir. bana sağcılar adam öldürdü dedirtemezsiniz diyen bi başbakanın üçe-üç manyığıyla idam edilmesi için iki elini birden kadırdığını bilmemektir. sadece dokuzuncu cumhurbaşkanı olarak tanımaktır. bu kişinin adnan menderes, rüştü zorlu, hasan polatkan idamlarını bilmesi beklenemez herhalde. 60 yıllar çok eskide kaldı çünkü. kaç yüz yıl öncesinin ne önemi var ki..

yıldırım akbulut

yıldırım akbulut bir gün taksiye biner. taksici de muhabbet kuralım diye abi sana yıldırm akbulut fıkrası anlatıyım mı der. akbulut da bunun üzerine çok bozlulur ve yıldırım akbulut benim diyerek tepki gösterir. takisci de; mahsuru yok ben yavaş yavaş anlatırım der.

bıçak sırtı

henüz ilk bölümü youtube'a düşmemiş dizidir *. izleyemeyenlerin ilk günden bu kadar entry * girildiğini görüp daha çok merak ettiği dizidir. *

söylenmiş en kötü yalanlar

örneklerini türk filmlerinden bolcana izleyebiliriz:

(bkz: hayır ağlamıyorum) (bkz: gözüme toz kaçtı)

plajda kitap okuyan artist

iyi bir artist olma ihtimalinin yanında, insanlar ne der diye yaşamayı reddebilmiş, ne istediğini bilen bir kişi de olabilir. misal ben öğrencilik hayatımın %90nında dolmuşta kitap okuyan artist tip olmamak için, istediğim halde kitap okuyamamışımdır.

saçmalamak

hep en uygunsuz zamanda başa gelir. en çok ihtiyaç duyduğumuz anda bizi terk eder sakin duruşumuz, çevreye uymak için gerekli olan aklımız en çok bu zamanlarda uçar gider, bizi yalnız bırakıp yerin dibimize girmemizi sağlar. en beteri de konuşurken saçamaladığını fark edip, bir türlü duramamaktır. saçmalıyorsun madem, sus dimi? ama bu anda ilahi bir emir gelir sanki, durulmaz, saçmalanır, rezil oldum ya diye dolaşılır ortada. platonik aşkın olmazsa olmazlarındandır. saatlerce yolunu gözlediğiniz kişiyi bir anda karşısında görünce, saçmalar insan, bu böyledir işte. değişmez. zaten öyle bir andan karşınıza çıkar ki o, kendi sakızı en büyük balon yapabilme rekorunuzu kırdığınız anda belirir karşınızda mesela. siz sakızı indirip durumu toparlamaya çalışırken, saatlerden beri bu an için mi bekledim ben diye sinir olunur( hatta ben size garanti veririm bu durum yaşandıysa eğer, o sizi 20 dk sonra bir daha görecektir, yine ağzınızda sakızla ve yine dalga geçecektir). zaten her durumda da böyle aksilikler olacığından, konuşmaya hep 1-0 başlanır ve öyle gider. susabilmek güzel şeydir bazen.

minare

osmanlı zamanında yapılan camilerde bulunan minare sayısı o camiyi yaptıran kişinin mevkisini gösterir. örneğin sadrazam cami yaptırısa ne fazla 2 minaresi olabilir. çok minareli * camiler sadece padişahlar tarafından yaptırılabilirler. * *.

yalnız birey güçlü bireydir

yalnız birey her kararırını kendi verir, her an akıl sorabileceği bir kişi yoktur yanında. kararları kendi verdiği içinde sonuçlarından yalnız kendinin sorumlu olduğunu bilir. hep senin yüzünden diyebeileceği kimse yoktur. suçlayacak kişi varsa o da ta kendisidir. kötü bir olay yaşadğına ben yanındayım diyen biri olmadığından acısını da derdini de geberene kadar yaşar. acıyı köküne kadar özümsemiş kişi de kuşkusuz, daha dik durandır hayata.

kadınların erkeklerden daha çabuk olgunlaşması

senin gibi kıza hiç yakışıyor mu lafı ile büyümüş, yetiştirilmiş bir kızın olgunmuş gibi davranmaktan başka fazlaca alternatifi olmadığı için gerçekleşen durum.

erkekleri çekici yapan detaylar

şiş gözleri olması. bir de kültürlü olması. bir de inandığı şeyleri kesin bir şekilde savunabilmesi. ha bir de konuşurken gözlerinizin içine bakması. bir de,bir de diye gider bu... aşıksanız eğer.

gece uyutmayan sivrisinekle öglen rastlaşmak

ilk başta ya o değilse bu meretler pek benziyo birbirine diye vicdan muhasebsine girdiyseniz de, merak etmeyin,en kötü ihitmalle amcaoğlusudur. onun sülalesiden bir gittiğine göre kanınız yerde kalmamıştır.

bekir coşkun

babası diyarbakırlı, ninesi ermeni .. diyerek eleştirilmeye çalışılan kişidir. ermeni asıllı olsun ya da başka bir millet kökenli. bu milletin iyiliğini bop projesinin eş başkanıyım diyen yedi göbek safkan türkten daha çok istediği aşikar olduğu için türk olduğu kesindir efendim; eğer sorun kafatasıysa tabi.

resim sevinci

babamla birlikte izlediğimiz ender, çocukluğuma ait, gayet resmi bir ortamda çekilmesine rağmen sımsıcak hatırlanan programdır. bob ross'un her şuraya da bir ağaç çizelim dediğinde, hah bu defa sıçtı resmin içine endişesiyle izlenen ama bob amcanın her zaman beni şaşırtıp mucizeler oluşturduğu, resim yeteneksiziğim yüzünden daha bir sevdiğim müthiş program.

ahmet necdet sezer

46 trilyon liracığı kullanmayıp, maliyeye iade eden cumhurbaşkanı. kendisine verilen 1243 parça hediyeyi de bıraktığı gibi.. oysa o mecliste oturan 500 küsür milletvekili bir haftalık mesai karşılığında 3aylık toplam maaşlarını vicdanları gayet rahat biçimde almıştı.

abdullah gül ü istemeyen vatandaşlıktan çıksın

yine bizim, bu kadar insan yanlış anladığımız sözdür efendim. hep böyle oluyor; recep tayyip erdoğan bir gaf yapıyor, akif beki çıkıp o öyle demek istemedi, siz yanlış anladınız diyor. hani şey dese, yanlış ifade etti, bir yanlış anlaşılma oldu tamam başım gözüm üstüne. ama siz yanlış anladınız biraz tuhaf olmuyor mu?

--spoiler--
http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=579223
--spoiler--