bugün

entry'ler (256)

anne yemeği

bambaşka bir şeydir... bahardır, mutluluktur, coşkudur, rahatlamadır, tatmindir; kısacası her şeydir anne yemeği..

büyük ikramiyenin 73 yaşındaki kör amcaya çıkması

amca parayı bir şey yapamayacak bence. çocukları aralarında para kavgası yapacaklar, kafasını yiyecekler amcanın, tez zamanda ebedi huzura erecek ..

adaletini sikeyim dünya dedirten anlar

bir tarafta şık restoranlarda yemek yeyip eğlenen insanların yüzlerindeki huzur ve dinginlik; diğer tarafta çıplak ayaklarıyla peçete satmaya çalışan çocukların yüzündeki çizgiler ve yorgunluk..

yeni yılda yapmamaya karar verdikleriniz

yeni bir yıla girmeden altı ay öncesinden yapılmaya başlanan ve uyulmayan mavralardır...
(bkz: sigarayı bırakmak)
(bkz: zayıflamak)

uludere de geberen bir köylünün facebook profili

ne olursa olsun kimse ölümü haketmiyor. böyle bir durumda bu kadar acımasız şeyler söyleyebilen zihniyetlerle hiçbiryere, hiçbirşeye ulaşılamaz. ölen onca can, onlar için yas tutan aileleri ve tüm türkiye. yanlış hedefe kurban gittiler gencecik yaşta. ölenin ardından böyle kötü konuşulmaz benim bildiğim, yakışmaz kimseye bu sözler. eleştirilerimizde ve yargılarımızda biraz daha dikkatli olalım..

sadece türklerde görülen alışkanlıklar

davul sesini duyunca eline mendil veya sallayabileceği bir şeyi alıp tey tey diye bağırıp halaya başlamak ..

80 li yillarin esprileri

- saatin çalışıyor mu?
+ evet çalışıyor
- benimkine de iş bulsana
+ .........!!!!! (allah belanı vermesin..)

80 li yillarin esprileri

-bir fil bir buzdolabına nasıl girer?
+..............................
-kapıyı açar dolaba girer kapıyı kapatır
+ha haha
-bir zürafa bir buzdolabına nasıl girer?
+kolay kapıyı açar içine girer ....
-yanlış kapıyı açar fili çıkarır kendi girer kapıyı kapatır
+yok daha neler
-peki ormanda tüm hayvanlar toplanmış sadece bir hayvan gitmemiş hangi hayvan
+.............
-buzdolabındaki zürafa olummmmmmmmmmm

osuruk sesi

bebekler yapınca ' oh ohhh ohhhhh maaşallah kuzumaaa, yarasın. ' denilip aynı şeyi büyükler yapınca ' çüş artık, çatlayasıca. ' denilesi durumun yarattığı sestir. duruma göre tını, tıslama, melodi, gürleme, pörtleme, fısıldama, sessiz sinema gibi çeşitleri vardır. en etkilisi sessiz sinema türüdür. sessiz olmasına rağmen ortamda bomba etkisi yapıp ortalıkta sağ kişi koymaz...

sabah çişinin uzun sürmesi

hiç bitmese denilecek kadar haz veren durumdur.

head and shoulders mentol ferahlığı

kepekten başka bişey yaptığı yok.
(bkz: kardan adam)

nereye koyarsın geyiği

kızlar arasında bi geyik. facebookta paylaşılan ileti. göya erkeklerin haberi yok.

sevgiliden duymak istenilen söz sözler

kendinizi iyi hissettiren sözlerdir. ona ne hissettirdiğinizi anladığınız kulağa hoş gelen iç gıcıklayan nağmelerdir.

gülümse ve hisset

ne güzel, sağlıklı ve mutluyum.

günün tek cümlelik özeti

ne çabuk bitti.

can mı canan mı

'önce can sonra canan' derler ama canan daha ağır basar çoğu zaman.

deprem olsa yanına alacağın üç şey

deprem de olsa asla vazgeçmem dediğin şeylerdir. benim için sevgilim, sigaram, telefonum.

penfriendin mi var derdin var

bir zamanlar moda olan penfriend dalgası günümüzde internetin etkisiyle yerini netfriend e bırakmıştır.bizim zamanımızda öğretmenlerimiz bulurdu penfriendlerimizi. artık şansımıza kim çıkarsa onunla yazışırdık. saçmasapan şeyler yazardık. öğrendiğimiz kalıp cümleleri olduğu gibi yerleştirirdik mektuba. ne büyük hazdı yarım sayfa saçmalamak. ailemizi, kardeşlerimizi, kaş rengimizi, hobilerimizi, fobilerimizi vs... yazardık. penfriendimiz büyük biriyse yaptığımız gramer hatalarını tıpkı öğretmenimiz gibi çizer doğrusunu yazardı üstüne. aklı sıra iyi birşey yaptığını sanardı. oysa bu durum çok canımızı sıkardı. kimi arkadaşlara yaşlarına uygun kişiler çıkardı. birbirlerine aşk dolu şeyler yazarlardı. ' I love you so much.' gibi. ikinci mektuptan sonra bu ' I miss you so much.' olurdu. fotoğrafları elden ele dolaşırdı. ne kıskanırdık onları. vay be yabancı sevgilileri var derdik. bize neden hep aunt lar uncle lar denk gelirdi. bizim suçumuz günahımız neydi. ama herşeye rağmen güzeldi penfriendlik, mektup yazıp postaneye gidip atmak. ve gelecek olan mektubu beklemek. gelince defalarca okuyup sınıftakilere hava atmak.
dert kısmı yazma kısmıydı. ingilizce bilende azdı. yardım alamıyorduk kimselerden. şimdi oh gençler türkçe yazıp direk çeviri yapabiliyolar netten. düşündümde şimdi ne çileler çekmişiz yaaa...

kalkar kalkmaz yapılan ilk şey

o günkü moda göre değişen şeydir.
(bkz: kalkmışın dini imanı olmaz)

parayı koynundan çıkaran teyze

parasını çaldırmamanın yolunu bulmuş uyanık teyzedir.