bugün

entry'ler (18)

sigara içen kız

sigara içen erkeğin dişi karşılığıdır.

güpgüzel kızı uludağ sözlük kullanırken görmek

(bkz: müptezel kızı uludağ sözlük kullanırken görmek)

samsung galaxy s4

kahve tepsisidir kendisi, kız isteme merasimlerinde de kullanılabilir.

(bkz: teknolojiyi amacı dışında kullanmak)

çeşme turizm

an itibariyle otogar-cesme arası 9 lira olan ve aldığı parayı bi türlü hakedememiş. insanları yolmaktan baska bir ise yaramayan, adeta insan nakliyeciligi yapan bir turizm firması. aslında o da degil sadece bir kooperatif ve otobüslerinin hepsi sürücülerine ait. yani mantık sudur ki; "otobüsün eskidiyse ve ben yine de taşı sıkıp suyunu çıkaracam diyorsan, aracının 1970 model olmasına aldırma, gel, biz enayi taşıyoruz sana da ekmek çıkar." mantalitesinde olan bir tasımacılık, kasımacılık, gemcirmecilik firması...

çeşme seyahat

şu aralar otogar'dan 10, üçkuyular'dan 8 ytl'ye insan nakliyatı yapan, öğrencilere sadaka cinsinden 1-2 lira indirim yapan ve tahmin edilmektedir ki ülkede en karlı ulaştırma işi yapan firmadır... öyleki 5 yıl boyunca fiyatlarına zam yapmasalar bile petrolün bu artışı karşısında zarar etmeden işlerine devam edebilecek karlılıkta çalışmaktadırlar...

nerelere şikayet etsek diye düşündüğümüz ama bulamadığımız bir firmadır...

cakircali efe

Çakırcalı Efe, efelerin efesi, dağlarda geçirdiği 15 yıl boyunca fakire, fıkaraya zulmetmiş her ağanın, eşrafın, müfrezenin korkulu rüyası olmuş. Üstüne salınan hiç bir beladan korkmamış, halkın kahramanı olmuş bir efedir. Efelik töresini baştan yazan efedir. Bildiğimiz izmir'in Kavakları türküsü de Çakırcalı Memed Efe'ye yazılmış bir türküdür.

Türkünün orjinali:

Çakırcalı Türküsü

Birginin kavakları
Dökülür yaprakları
Çakırcalıyı sorarsan
Yar fidan boylum
Ürkütür konakları

Kadifeden kesesi
Kahveden gelir sesi
Oturmuş kahve içer
Yar fidan boylum
Bozdağların Efesi

şeklindedir ancak daha sonra türkünün adı izmir'in Kavakları şeklinde değiştirilerek son halini almıştır;

izmir'in Kavakları

izmir'in Kavakları
Dökülür yaprakları
Bize de derler Çakıcı
Yar fidan boylum
Yıkarız konakları

Servim senden uzun yok,
Yaprağında düzün yok,
Kamalı da Zeybek vurulmuş
Yar fidan boylum
Çakıcıya sözüm yok.

fazıl say ın türkiye yi terk etmesi

hande ataizi'yle birlikte olana kadar makul, mantıklı bir insan olduğunu düşündüğüm değerli bir müzisyene, başka bir yeni jenerasyonun müzisyenin "git gideceksen bekleme..." sözleriyle veda edilesi bir durumdur... "Makbul olan kalıp sonuna kadar savaşmak mıdır, yoksa "ben yapamıyorum" deyip bulunduğun safı terk etmek midir?" Sorusunu aklıma çakan bir durumdur. Yolu açık olsundur...

babanın sevgisinin anlaşıldığı anlar

*gurur duyduğu zamanlarda "aslanım" diye kucakladığı an...
*kızdığında, senin hatandan kendisine pay çıkarıp, "eşşooleşşek" demek suretiyle hem sana, hem kendine sövdüğü an...
*en sıkıcı olduğunu düşündüğün ama aslında en çok seni düşündüğü; nasihat verdiği an...
*şakalaşırken, babanla şakalaştığını unutup yaşıtın gibi davrandıktan sonra, kendine gelip "ayıp mı ettim acaba?" diye düşünürken senin yüzüne hala muzur muzur baktığı an...
*arkadaşlarıyla tanıştırırken, beni gösterip "benim birader..." diye tanıştırdığı an...
*ne yapıp edip, gerçekten istediğiniz en abzürd şeyi bir yolla temin edebilen tek insan olduğunu farkettiğiniz an...
*ertesi sabah, çok erken saatlerde kalkıp işe yetişmem gerektiğinde, bütün gece uyumayıp, sabah beni uyandırıp "kahvaltı hazır, ben biraz kestiricem" dediği an...
*lise sınavlarına gireceğim gün, işi gücü bırakıp, sabaha karşı 350 km. yolu katedip "sınava bensiz mi gideceksin?" diyerek bam telime koparırcasına vurduğu an...
*hayatımın en değerli anlarında, ne zaman göz teması kurmak istesem, gözleriyle "burdayım..." diye bağırdığı anlar...
*5 yaşındayken de 20 yaşındayken de, hiç değişmeyecek "babam tanıdığım en güçlü adam!" gerçeğini tekrar idrak ettiğim an...
*annemi hala çok sevdiğini fark ettiğim zamanlarda dolaylı olarak bizi de sevdiğini farkettiğim an...
*20 yaşına gelmeme rağmen evde kaldığım akşamlarda hala gece 3-4 kere kalkıp üstümü örttüğünü farkettiğim an...
*

yerkesik

ilgili ilgisiz herşeyi meşhur olan muğla beldesidir.

meshur siyasetci laflari

tansu çiller;
"o asker ordan ya inecek, ya inecek..."

sodexho

araç kiralama esnasında, depozit için kredi kartı istediğimde, sodexho kartını uzatan ihtiyarın beni dumura uğratma amacıyla kullandığı, bankamatik kartından hallice bi sistemdir. karın doyurur ama araç kiralamaz!!!

(bkz: rent a car)

ozkanlar cafe

gençliğin eğlenmesini çekemeyen, dinazorların hedefi olmaktan kaçamamış bir cafe daha...

yakışıklı zengin nazik zeki ve iyi sevişen erkek

güzel, zengin, asil, zeki olduğunu belli etmeyen ve iyi sevişebilen kadın hayalinin, maskülen halidir.

(bkz: maskülen)

kucukpark

adı küçük olmasına rağmen kendisi büyük olan, insanları çeşit çeşit olmakla birlikte yakınlarında deniz olmadığı için çok fazla hans-o barındırmayan, Ege Üniversitesi'ne olan yakınlığından ötürü gençliğin inzivaya çekilmeden mutlaka uğradığı fakat gece 01:00 - 02:00'den sonra çok da tekin olduğu söylenemeyecek, söylense bile lafta kalabilecek bir ortamdır, hayattır, dünyadır, özgürlüktür, mutluluktur, dostluktur, geyiktir ve hatta bilimum iskambil oyunlarının dergahıdır. kumar yoktur, eğlence vardır. legaldir. liberaldir. radikaldir. empasıyla, nolitasıyla, adalyasıyla, kahve bahanesiyle sıcaktır, sevecendir.

(bkz: empas)

mouse kullanmayan insan

klavyeden çıkan çıkıdık çıkıdık seslere hasta olan figürdür. hatta ses çıkarmayan bi klavye verdiğinizde mouse'a geri dönme ihtimali bile vardır. seslere aşıktır, hardware'e değil. *

şebnem ferah ın silikon taktırmış olması ihtimali

Sırıtıp da diş etlerini gösterdiği zaman, görüntüsüne ve endamına olan hayranlığımın sürmesi ihtimalinden daha kuvvetli bir ihtimaldir. Fakat boyu 1.40, kilosu 140 dahi olsa, o sesle beni alıp götürebilmesi ihtimalinden daha düşük bir ihtimaldir. *

tam yapışmamış posterin gecenin bir yarısı düşmesi

insanın uyku - uyanıklık arasındaki hassas çizgide gidip gelmesine yarayan, selektörü sadece kamyon farlarının değil insan gözlerinin de yapabildiğini ispatlayan, korku filmi efektlerinden farksız, beynin realitesini çok zor kavrayabildiği, kavradığındaysa dudaklara posteri posterliğinden utandıracak güzel sözler söylettiren bir "hass hasss hassss!" efektidir.

murat boz

pop star'ı jürilerin değil, işsiz güçsüz hatun kişilerin belirlediğini, belirli bir şekilde belirten, belirteç tadında bir Türk popüler musikisi zenaatkârı.