bugün

entry'ler (59)

kızların yakışıklı erkek görünce verdiği tepki

"pardon hoşuma gider misin?" denebilir. ya da denmeyebilir.

çirkin kızın güzel olduğu an

bu konuda söylenecek pek çok şey varken şunu eklemek isterim ki; bir kızın (genlerini ister liv tyler dan almış olsun ister ajdar dan) en güzel olduğu an kendine en çok güvendiği andır. bunu bilir bunu söylerim. saygılar sevgiler.

tubingen

hayatımda gördüğüm en güzel şehirlerden biridir tübingen. masmavi gökyüzü, tarihi binaları, bu binaların neredeyse her penceresinden sarkan çiçekleri, düzenli sokakları, şirin fırınları ve daha pek çok hoşluğuyla unutamayacağım bir yaz geçirmemi sağladı.

almanyanın en prestijli üniversitelerinden 'eberhard karls universitaet tübingen' (isminden de anlaşıldığı üzre) bu şehirdedir. bazı kesimlerce öğrenci ve akademisyen şehri olarak görülür. hani bizde de eskişehir e öğrenci şehri denir ya öyle:D

trenle 3 saatte Zürih'e ve Münih'e, 40 dk da Stuttgart'a ulaşabilirsiniz.

bana tübingende, almanyanın diğer şehirlerinden daha az türk bulunduğu söylenmişti. o yüzden biraz tırsmıştım almancam çok da iyi olmadığından. hiç unutmam* sanırım oradaki ikinci günümde telefon kartı alamam gerekiyordu. kafamda 5 dk alıştırmasını yaptıktan sonra karşılaştığım ilk insana sordum,
-afedersiniz ben şöyle bir şey arıyorum, nerede bulabilirim? (almanca burası:p)
-pardon siz nereden geliyorsunuz? ( bak bak soruma cevap bile vermedi, neredenmiş, sapık mı ne!)
-türkiye.
-aaa hadi türkçe konuşalım o zaman. (bunu türkçe söyledi)
sonuç olarak çocuk sapık çıkmadı, türk çıktı, bana çok yardımcı oldu.

toparlamak gerekirse cok güzel bir şehirdir tübingen, gezilip görülesidir. rathaus civarındaki dönerciden döner yerseniz bana dua edersiniz. ben ki oraya gidene dek en fazla 5 kere döner yemiş kişiydim, tübingen de yediğim dönerin hesabı yok.

mesaja ok diye cevap veren insan

itiraf ediyorum, babam yaptı bunu. herşeyin yolunda gittiği, normal öğleden sonraların biriydi. bahar gelmişti. çiçekler, böcekler her yerdeydi. mutluydum yani, huzurluydum. taa ki babama o lanet olası mesajı atana kadar dostlarım:

e.r: baba ben şunu şöyle yaptım. sonra bıdı bıdı oldu, falan.
baba: ok

kabul ediyorum 'tamam' cevabı verilebilecek bir mesaj atmıştım. ama o 'ok' de neyin nesiydi? kendimi ve arkadaşlarımı bir derece anlıyordum da babam ne zaman günlük hayatta türklish konuşanlardan olmuştu? kafamdaki bu sorular o güzelim bahar havasını 'what the hell is that?' nidalarıyla yarmıştı.

sonra ne mi oldu? cevap veriyorum: babam ingilizce dersleri almaya başladı.

el öpmek

bazı durumlarda kınadığımız harekettir.
bayramda yaşıma başıma bakmadan sanki bir teyzeymisim, olmadi bir büyük ablaymışım gibi elimi öpen çocuklar sözüm size: bu yaptığınızı unutmayacağım. depresyona girdim bayram günü! *

ara vermek

ara vermek bırakmaktan farklıdır. geri dönüş ihtimali vardır.
bazen bilinçli, bazen mecburiyetten:
mesela benim bir arkadaşımın başına geldi böyle bir geri dönüş. bazı şarkılar vardı ki dinlemek ona zarar vermeye başlamıştı.
bir süre dinlememeliyim beatles ı, sezen i, onur akın ı ve diğerlerini diyordu. dinlemedi, dinlemedi, sonra bir gün müzik dinlemek istedi.
açtı bilgisayarını, aha bir baktı ki neşeli bir şarkı yok onda, hiç olmamış.
arayı kapattı.
mecburiyetten.

sozluk yazarlarinin teror konusundaki umursarligi

bazıları ise öyle hareket eder ki, zannedersiniz terör saldırıları sonrası yazı yazan, terörü lanetleyen vatanı milleti kurtarıyor, yazmayan ise umursamazın teki.

uzun degilim turk standartlarinin biraz ustundeyim

uzunsun, dana gibisin şeklindeki hakaretlere verilebilecek savunma cevabıdır.
tüm kızlarımızdan bekliyoruz.*

aslan burcu

aslan burcundan bir insan her ahval ve şeraitte haklıdır. bakın yine haklıyım. ama ne yapayım elimde değil.*

eski sevgilinin yeni sevgili olmasi

(bkz: eski çamların bardak olması)

ders notlarini nizamli intizamli tutan kiz

çevresinde kendisine güvenen ve bu yüzden ders notu tutmayan pek çok arkadaşı olan kızdır.

bir de zamanın bir yerinde defterine şöyle bir not almış olması olasıdır:
nizam = intizam

kız sevgilinin sevgilisinden çocuk diye bahsetmesi

(bkz: sevgilinin sevgiliden kız sevgili diye bahsetmesi)

evlenmeden cinsel ilişki yaşayan mini etekli kız

adı evlenmeden cinsel ilişki yaşayan mini etekli kızdır ama bir de bu adı ona takanın yanında olsadır.
değil midir? değilse söyleyinizdir.
bir de turşu geldi perhiz bitti diye bir laf vardı. unuttum şimdi.etek metek...

surveyan

yurtlarda kalan sade vatandaş öğrencinin bir üstünde yurt müdürünün bir altında bulunur ille de hiyerarşik sıralama yapacaksak. ki yapmayabiliriz de.

bir de şöyle deneyelim: yurtlarda bulunup siz de yurtta mısınız diye gece 12 civarı sizi yoklayan öğrencilerdir. 2 kişilik lavobolu mavobolu manzaralı odalarda yaşayanları vardır. bazıları gıcık olur görev aşkıyla yanıp tutuşur, bazıları da kafa tabir ettiklerimizden sıcak kanlıdır.

yasini 15 sene ayni soyleyen kadinlar

bu kadınlar bu işe 20 yaşındayken 18, 21 yaşındayken 19.25 yaşındayım larla başlar.

yere düşen çocuğun kalkınca anneden dayak yemesi

çocuk düşer. anne gelir kucağına alır.
bir yandan sallar bir yandan da teselli mahiyetli yanağını okşar ufak vuruşlarla.
işte salak çocuğumuz burada çığlığı basar:
hüveeaa ben düştüm sen de beni dövüyorsuun, hüveaa!

soru adamı

bu soru adamlarının ne halt olacakları daha çocukluklarından bellidir.
o ni? bu ni? yeniyo mu? tamam anladım da dünya neden dönüyo? yıldızlar neden düşmüyo? bıdı da bıdı sorar dururlar.
bazen sıksa da küçükken katlanılır bunlara.
büyüdüler mi kimse çekemez ama. bi bakarlar çevrelerinde doğru dürüst insan kalmamış. neden? çünkü bunlar soru soruyor.ayrıntı(olayların iç yüzü diyoruz biz) merak ediyor.
bazen saçma salak şeyleri de merak edebiliyorlar tamam, anladım da şimdi hücreyi alıyorsun...

(bkz: kaçmayın lan)*

şentürk

daha çok bulgaristan göçmenlerinde rastlanan soyadı.
bu arada:
(bkz: öztürk)
(bkz: gençtürk)
vb.

hırsızın yanlışlıkla öğrenci evine girmesi

akıllı hırsızın yaşamayacağı durumdur.
şimdi ben mesela hırsız olsam hiç kendimi riske atmam.

salonun balkonundan mı girdim, içeri şöyle bir göz gezdiririm. aha koliden masa yapmışlar.kaç kaç, öğrenci evi burası.
şu ilerdeki kağıt yığını da ne ola ki? su, elektrik, telefon ve daha bilmem ne faturası.hımm ben kaçtım, tşk, bye.

ha oldu, yatak odası balkonundan girdim. gene bir kontrol gerekli. burda da ayrı bir yığınla karşılaştım: yatağın kenarında oluşmuş giysi dağı. öğrenci evi işte açık ve net.
ya da şey olabilir mesela, bira şişelerinden yapılmış çin seddi.
duvarlardaki posterler, boş pizza kutuları, evcil hamamböcekleri de gözümü açmamı sağlardı böyle bir durumda.

mutfaktan girseydin peki? diyenlerimiz olabilir mesela. ilahi sen, ama dedim ya ben akıllı bir hırsızım. mutfaktan girer miyim be! isterse boğazda bir yalı olsun, öğrenci evi olma ihtimaline karşılık ben artık hiçbir yere mutfaktan girmem. hayır, zamanında yaptık bir hata. öğrenci evi mutfağı virüsü kaptım. o gün bugündür 3 kulaklı 5 parmaklıyım.

not= bu entry yazılırken istisnalar ve kız öğrenci evleri dikkate alınmamıştır.

kızların serseri tipli erkekleri beğenmesi

çünkü neden? bu erkekler heyecan vadeder. öyle avucumun içinde nasılsa diye istediğin gibi hareket edemezsin.

o bir serseridir ve ne yapacağı belli değildir. bir gün senin peşini bırakmazken diğer gün hiç takmayabilir. ne oldu ki şimdi diye düşünüp anlam aramaya çalışır kızlarımız. eh bu da farkında olmadan rutin bir hayata yeğ tutulur.

işin diğer bir heyecanlı kısmı da hanım kızımızın onu normal bir tipe dönüştüreceğine olan inancı ve bu yolda harcayacağı çabadır. çünkü neden? ona yardım edecek, şefkat gösterecek ve yine farkında olmadan egoo egoo çığlıkları atan bir beynin emirlerini aşk sanacaktır.