bugün

dengesiz

gün doğar ölmek istersin, bitiremem ben bu günü dersin. mutsuzluk olur suratının teması. işe gitmek zorundasın, okula gitmek zorundasın, bir şey yapmak zorundasın. evinden, odandan çıkmak istemezsin. depresyondasın. ama anlamadığın bir şekilde mutluluk çoğalır birden içinde. kelebekler çıkıyordur sanki kozalarından karnınızın tam ortasında. kısa sürer tabii o coşkunluk, kelebeğin ömrü gibi. neden böyle dediğinizde, bir bakmışsınız, müziğin kontrolünde hayatınız. sonra müziği kapatırsınız, ölürsünüz. ölümü yaşamaktansa acı çekerim daha iyi deyip kendinizi alıkoyamadan dalarsınız o acıklı müziklerin içine. sonra müziğin kontrolünde olan duygularınız sanırken müziği seçenin kim olduğunu anlayamazsınız. bir denge yoktur işte. yoktur. var mıdır? yoktur. kitaplar boğazınızı sıkar, nefes veremezsiniz. karbondioksitle boğulur, uykuya dalarsınız. kıpırdayamazsınız, uyuşursunuz. sonra kalkar şınav çekersiniz. dengesizsiniz işte. uyuşup uyuşup açılmak huzur verir. bazen de vermez. asıl dengesizlik de budur işte. gerçek bu işte niye anlamıyorlar deyip, iki kelamı bir araya getiremeden düşman kesilirsiniz savunduğunuza. turgut uyar'ın şiirini okur ağlarsınız. kimi zaman gülersiniz. kimi zaman kıkırdar..çoğu zaman susarsınız.