bugün

sözlük yazarlarının itirafları

- yalnız olmaktan aşırı zevk alıyorum. bazen arkadaşlarım bir yerlere gitmek için beni arıyorlar, ben de gitmemek için türlü türlü bahaneler uyduruyorum. kimseye bağlı olarak yaşamak istemiyorum. kimseyle samimiyeti ilerletmek istemiyorum. biliyorum ki samimiyeti ilerlettiğim zaman insanlar hayatımı kontrol etmeye başlayacaklar. sürekli isteklerde bulunacaklar. ben kendi kendime yetiyorum.

- aşırı derecede takıntılıyım. masamı her zaman derli toplu tutuyorum. evde bir dağınıklık olduğu zaman sinirlerim bozuluyor. aşırıya kaçtığımın farkındayım ama bu konuda bir şey gelmiyor elimden. yazı yazarken de çok titizim. sürekli düzgün cümleler kurmaya çalışıyorum. yazım hatalarına fazlasıyla dikkat ediyorum. çevremdeki kişiler bu konuları hiç kafaya takmıyorlar.

- otobüste yüksek sesle müzik dinleyen insan benim. ama bu, kimseyi takmamakla alakalı değil. otobüsün sesinden dolayı müziğin sesini sonuna kadar açıyorum. özgürlüğümün diğer insanların özgürlükleriyle sınırlı olduğunu da biliyorum ama biraz da metal veya rock müzik dinleseler fena olmaz.

- halı saha maçlarını en ciddiye alan kişi benimdir herhalde. bir halı saha maçı olduğunu öğrendiğim zaman saatlerce hazırlık yapıyorum. çok çabuk havaya giriyorum. takıyorum kulaklıkları kulağıma, açıyorum gaz verecek bir şarkı ve maça hazırlıyorum kendimi. sonra, maça en erken giden kişi ben olmak istiyorum. sanki ödül vereceklermiş gibi. bakıyorum millet son dakikada geliyor maça. ama ben bu konuda da çok dikkatliyim. maçta ise takımın başarısını kendi başarımın üzerinde tutuyorum. takım arkadaşlarım savunmadan kopup hücuma katılırken ben savunmadaki yerimi bırakmıyorum, sağa sola bağırıyorum. bir nevi takımı toparlamaya çalışıyorum. futbolcu olsaydım çok iyi bir takım oyuncusu olurdum.

- özel okulda okumanın ezikliğini yaşıyorum. böyle eziklik olur mu demeyin. aileye karşı bir eziklik var. sürekli bir beklenti içinde oluyor aile. haklılar da aslında. sonuçta verdikleri para az değil. aynı zamanda, insanlar okuduğum okulu sorduklarında cevap sonrasında "hee şu özel okul" diyorlar. akıllarından ne geçiriyorlar bilmiyorum ama pek iyi düşünmedikleri kesin.

- hayatımın şu ana kadarki bölümünü sürekli başkalarının benim hakkımda ne düşündüklerini düşünerek geçirdim. ama adaptation adlı filmi izleyince hayatım değişti diyebilirim. kimin ne düşündüğü umurumda değil. artık insanların ne düşündüklerini kafaya takmadan yaşıyorum ve hayattan keyif almaya başladım.

- en iyi olduğu dönemlerinde bile pes oyununu sevmiyordum. herkes pes oynarken ben fifa oynuyordum. sanıyorum dünya üzerindeki sayılı kişilerden biriydim. şimdi ise söylentilere göre fifa pes'i geçmiş. benim fifa'yı tercih etme sebebim, bütün takımların lisansının olmasıydı. oynanılırlık açısından pes'in daha iyi olduğunun farkındaydım ama beni ilgilendiren oyunun gerçeğe daha yakın olmasıydı. dünya'nın diğer tarafındaki bir ligin dahi birçok takımı oyunda olduğu için fifa oynuyordum. hatta gerçekçiliği abartıp bütün yeni transferleri yapıyorum. ilginç bir şekilde bundan inanılmaz bir zevk alıyorum. sanırım fazlasıyla gerçeklik hastasıyım.

- arkadaşlarımla konuştuğumdan çok kendi kendimle konuşuyorum. mesela playstation'da bir maç yaptıktan sonra dakikalarca kendi kendimle röportaj yapıyorum, maçı analiz ediyorum. sanırım deliriyorum.

- insanların siyasi görüşlerini değiştirmek için uğraşan insanlardan nefret ediyorum. birisiyle tanışıyorsunuz, hemen desteklediği partiyi övmeye başlıyor ve propaganda yapıyor. herkesin kendi dünya görüşü var ama millet herkesi kendisi gibi yapmak istiyor ve ben bundan nefret ediyorum.

- yağmur yağarken ipod'umda şarkı dinlemekten inanılmaz zevk alıyorum. gittiğim yer neresi olursa olsun her şeyi unutuyorum ve apayrı bir dünya'ya dalıyorum. zaman zaman otobüsü kaçırdığımda içten içe seviniyorum. ben de eğer acil bir işim yoksa gideceğim yere yürüyerek gidiyorum. böylece daha fazla müzik dinlemiş oluyorum.

- şu ana kadar hiçbir zaman berbere derdimi anlatamadım. ne zaman berberden çıksam saçlarımı beğenmiyorum. birçok kez berber değiştirdim ama sonuç değişmedi. yani sorun bendeymiş. ben de bunu kabullendim ve beğenmesem de berbere gidiyorum mecburen. zaten birçok konuda kendimi ifade etmekte sıkıntı çekiyorum.

- sözlüğün gelişmesi için kendimce bir çaba içindeyim. bunun için de okuduğum her entry'e oy veriyorum. bir yazarın okunduğunu bilmesi çok önemli. daha iyisini yazması için bir anlamda teşvik oluyor.

- çoğu zaman yalan söyleyemiyorum. özellikle de insanlarla bundan dolayı çok iyi bir ilişki kuramıyorum. sevmediğim birisine karşı yapmacık hareketlerde bulunamıyorum. eğer birisinden hoşlanmadıysam çok çabuk belli ediyorum. bir taraftan iyi bir şeymiş gibi gözüküyor ama hiç de öyle değil. bir süre sonra etrafınız sevmediğiniz insanlarla dolup taşıyor.

- birisiyle tanıştığım anda tehşisi koyuyorum. yani 5 dakika içinde arkadaşlık yapmalı mıyım yoksa yapmamalı mıyım karar veriyorum. zaman zaman yanılsam da sonradan farkına vardım ki arkadaş olmadığım kişiler gerçekten kalitesiz kişilermiş. yine de %100 başarılı olduğum söylenemez bu konuda.

- her zaman bir rock grubunda gitarist olma hayalim vardı. sahneye çıktığım anda insanların çığlıklarından çok etkilenirdim herhalde. o duyguyu yaşamak çok ayrı bir şey olurdu. ama bunu başarabilmek için herhangi bir çabam olmadı. belki de bu konuda yetenekliyimdir. ama artık bunlar için çok geç.

- galatasaray'da en çok takdir ettiğim oyunculardan birisi sabri sarıoğlu. bazen sabri ile ilgili yapılan yorumları görüp üzülüyorum. zaman zaman yaptığı hareketler komik hatta saçma olabiliyor ama sahada gösterdiği çabayı alkışlamak gerekiyor. yetenekli olan ama yeterince mücadele etmeyen birisi için aynı eleştiriler yapılmazken sabri gibi birisi için çok acımasız davranılıyor bazen. o en azından kazanmak için elinden geleni yapıyor.

- beklediğim otobüs kaçtığı zaman arkasından koşmuyorum. sanıyorum karizmamın çizilmesinden korkuyorum. şu ana kadar başıma gelmedi ama eğer bu tripler yüzünden bir gün sınav kaçırırsam intihar ederim herhalde.

- insanların tanımadığı grupları dinlemek değişik bir haz veriyor. bazen konu müzikten açılıyor, bana hangi grupları dinlediğim soruluyor, isimlerini söylediğim zaman insanlar ilk başta anlamıyorlar. sonra da grubu bilmediklerini söylüyorlar. ben de içten içe kahkaha atıyorum.

- başkalarının dini inançlarıyla ilgilenen insanlardan hiç hoşlanmıyorum. bir insanın namaz kılması veya kılmaması neden insanların umurunda hiç fikrim yok. isterse ateist olsun ama insan olsun.

- araba kullanırken müzik dinlemek ciddi zararlar verebiliyor. insan kendini kaybediyor ve sokak arasında dahi hız limitlerini aşabiliyor. o yüzden mümkün olduğu kadar araba kullanırken müzik dinlememeye çalışıyorum.

- müzik dinlerken kendimi bir rock yıldızı zannettiğim zamanlar oluyor. müzik dinlediğim zaman kendimden geçiyorum. eve varıp kulaklıkları çıkardığım zaman ise hayal kırıklığına uğruyorum.

- 8-9 yaşımdayken konusu beyzbol olan bir film izlemiştim. film bittikten sonra babam benden elma istedi. ben de aşırı gaza gelmiş olduğumdan elmayı çok hızlı bir şekilde babama fırlattım. tutma imkanı yoktu. sonra kafasını eğdi de elma duvarda parçalandı. yine de dayak yemekten kurtulamadım. *

- bu başlığı ilk gördüğüm zaman çok saçma gelmişti bana. bir yazarın itirafları diğer yazarları ilgilendirmezdi bana göre. aslında hâlâ da öyle düşünüyorum. ama zaman zaman insanın içini dökmesi iyi oluyor.