bugün

şah ve sultan

6. bölüm alemşah
hıtayi işin düşer
gelip gidişin düşer
dişleme çiğ lokmayı
yerine dişin düşer
hıtayi
bu bab, şah'ın annesini öldürttüğü beyanındadır.
bu bölüm bu şekilde başlıyor ve 54. sayfada sah ismail'in söylediği şu şiir verilmiş:
"hakikat ilminin sırrın, ne bilsin her taharetsiz
bu sırra ermedi münkir, anın katlin reva gördüm."*
bir yıldızla dipnot olarak iskender pala bu şiirin çevirisini yapmış. çevirisi şu:
*"ali'ye bağışlanan hakikat ilminin sırrını bir taharetsiz nereden bilecek ki!.. ali'ye eremeyip o sırrı inkar edenlerin öldürülmesini işte bu yüzden reva gördüm."
şiirde ali geçmemesine rağmen herhalde yazar okuyanlar kastedileni daha iyi anlasın diye ekleme yaparak açıklamış.

bu bölüm şah ismail'le ilgili birçok olumsuz şey içeriyor. ezanı değiştirmiş olması, kızılbaşlığa geçmeyenleri kaynayan yağa attırtması, hatta annesini bile kendisine karşı çıktı diye öldürtmesi.
şah ismail'in şu ana kadar neredeyse bir "cani"(!) olduğunu görmüş oluyoruz. bir kaç farklı kaynaktan daha okumak gerekliliği ortaya çıktı. gerçekten mi böyle birisi idi ya da yazar yanlı mı yazmakta?

4. bölüm şehzade ve 7. bölüm selim'de anlatılanlar ise daha sonra padişah olacak olan yavuz sultan selim'in ne kadar güçlü, dirayetli olduğunu anlatan ifadeler içeriyor. babasına nasıl karşı çıktığı, osmanlının içinde bulunduğu durumdan nasıl sıkıntı duyduğu, şah ismail'i nasıl küçümsediği anlatılıyor.
kısacası ilk 8 bölüm itibari ile şah ismail yerilirken, selim övülüyor.