bugün

12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu

Gerçekten ne yapacağıma halen karar veremediğim referandum.

12 eylül'den miras kalan, devleti özne alan ve hemen her alanda devleti sivilin üstüne oturtan faşist ve merkeziyetçi anlayışa göre bina edilmiş devlet kurumlarının yetkilerinin acilen çağdaş demokratik standartlara uyacak şekilde değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yargının verdiği kararların ideolojik olmakla kalmayıp, kendilerine yasalarca belirlenmiş sınırların bile dışına çıktığını ve bunun Türkiye'nin demokratikleşme sürecini büyük ölçüde tıkadığını görmek gerekiyor.

Öte yandan hükümetin kendisini milli iradenin tek sahibi olarak gören anlayışı, demokrasiye şeklen uyan ama ruhen uymayan pek çok icraat ortaya çıkarmıştır. Hükümet yukarıda sözü geçen statükocu yapıya karşı kazandığı edimleri tamamen kendi siyasi menfaatlerine uygun olacak şekilde yeniden düzenlemekle yetinmiş, güç kazandıkça demokrasi konusundaki vaatlerini rafa kaldırarak otokratik bir yapıya doğru yönelmeyi yeğlemiştir. Dolayısıyla bu eğilimde bir siyasi hareketin kendisine verilecek yetki gücünü suistimal etmeden kullanacağına inanmak ne yazık ki çok naifçe olur.

Bu referandum bir ehven-i şer referandumudur. Ötesi değil.