bugün

havuzlu villacık

doğan medyasının haberine göre değeri 150-170 bin tl olan ve müstakil bir havuzu bulunmayıp ortak bir havuzu olan villadır*. peki bu durum bize ne ifade etmektedir: kılıçdaroğlu'da, erdoğan'da köküne kadar politikacıdır ve köküne kadar politika yapmaktadırlar. kılıçdaroğlu havuzlu villadan dem vururken, kendi villacığını saklayabileceğini ummuştur, ya da erdoğan'a sen emekli sandığı emeklisisin derken, bal gibi de bilmektedir bunun milletvekilliğinden geldiğini ama erdoğan işçi emeklisiyim derken o da bal gibi bilmektedir sıradan bir işçi değil, gayet varlıklı bir tüccar olduğunu ama kağıt üzerinde işçi gözüktüğünü.
bence kendileri gibi olsalar yine sorun yok, çalıp çırpmadan kazandıkları sürece o villaları ama ikisi de birbirleri ile yarışırcasına halktan birisi olduklarını söylemektedirler. hele kılıçdaroğlu...erdoğan'a söyleyecek sözüm yok zaten, kendisi tüm zamanların en iyi tüccarı ve kapitalistidir benim gözümde. kılıçdaroğlu'nun o villacığında da hiç gözüm yok, konumu da hiç güzel değil ayrıca, zevki de yokmuş fazla ama bu kadar çok halktanım imajı vermeye çalışırsan, bu kadar çok ecevit ve gandicilik yaparsan o villacıklar olmaz işte. halk dediğin, oy istediğin ve "bende sizin gibiyim" dediğin o kesim orta direğin altıdır bu memlekette ve bu kesimin en büyük hayali toki'den kura ile sosyal konut projelerinden bir daire kapmaktır. o yüzden sen istediğin kadar çırpın o villacık diye, saray gibi gelir o kesime ve seni kendinden göremez.
yeri gelmişken kılıçdaroğlu'nu seven birisi olarak bu halktanım imajını ve söylemini en azından orta sınıftanıma çekmesinin daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
diğer taraftan bu hengame içinde olan bizlere olmaktadır, godot'yu beklerken ölüp gideceğiz şu topraklarda. işte bu bünye o yüzden politikadan nefret etmektedir ama duyarsız kalmayı bir türlü beceremediği için de her gün canı sıkılmaktadır, sizler gibi.