bugün

polaris

en sevdigim gruplardan olan stratovarius un 2009 cıkıslı albümüdür.

dikkat çeken ve beni özellikle rahatsız eden şey ise klavyenin eskiye oranla daha fazla kullanılması oldu.. Timo'nun yerine gelen Matias Kupiainen bana onu aratmıyor desem çok açık bir biçimde yalan söylemiş olurum. bu nedenle olmalı ki daha önce şarkıyı zenginleştirmesi amacıyla kullanılan klavye şu an açıkça ön planda.. Matias power metale yakışan oldukça yetenekli bir solocu elbette ki.. ama Timo keşke gitmeseydi demekten kendimi alamıyorum..

şarkılar tam Stratovarius havası power metal parçaları.. eski albümlerin tadını alabiliyorsunuz fakat iş solo bölümüne gelince klavyeye yakın farklı tonlar sıkı hayranları hayal kırıklığına uğratacaktır.. fakat bu da yeni solonun mizacı elbette.. onun dışında grubun ayrılıktan sonra kendini iyi topladığını ve yeni bir potansiyelle yeniden yola koyulduğunu söyleyebilirim.. (Timo Kotipetto'nun yorumu gibisi az bulunur zaten.. )

şarkıları tek tek yorumlamak gerekirse Winter Skies ve Somehow Precious da power metal sevmeyenlerin dahi beğenebileceği bir sound yakalanmış.. dokunaklı sözler onların işi zaten.. Falling Star'ın özellikle ritim bölümlerini oldukça beğendim.. aynı şey Forever is Today için de geçerli.. oldukça gaz parçalar.. When Mountains Fall klasik gitar ve keman birleşimi gözlerinizi kapatıp kendinizi melodiye bırakacağınız hoş bir çalışma olmuş.. Dusk ve Down ise herşeyiyle beni benden aldı kuzey semalarına çıkardı.. (i'm the star in the northern skies - bknz;Forever)

çok önemli iki üyesini kaybetmesine rağmen kendini bu şekilde toparlayabilmek her grubun harcı değildir.. bu nedenle Stratovarius'a bir şans verin ve bu albümü de arşivinizden eksik etmeyin derim ve sözlerimi bitiririm.