bugün

fedex

nedense bir duygusal bağ oluştu aramızda.

ona karşı hislerimi açıklayamadan gitti. öylece arkasından baktım arabanın. tıpkı filmlerdeki gibi. hani bolca gösterilen fedex arabaları, işte onlar. imzalamaz olaydım dedim. benden uzaklaşmasını istedim hep. ama şimdi... öylesine merak içerisindeyim ki.

az önce takip ettim. kendisi, şu an paris'te imiş. ahh nasıl da duruyordur şimdi eifel'e karşı. gün batımıdır orada şimdi. ahh nasıl özledim bir bilseniz paketimi.

fedex sayfasını aşındırdım refresh tuşuna basmaktan. nasıl aşındı bilemezsiniz. eminim onlar da benim izimi sürüyordur şu an, dakikada 47 kere sayfalarını refreshleyen kim diye. ahh benim, benim işte bir bilseler. bunu nasıl bir zevkle yaptığımı. paketimin nerede olduğunu bilmeyi pek çok istediğimi. paketim, paketim diye evde dönüp dolandığımı. vallahi abartmıyorum. her şey aynen böyle gelişiyor işte.

hala taşınma durumunda yazıyor. kim bilir nasıl taşınıyor evraklarım, dosyalarım. canını acıtan var mı? ahh nasıl da üzülmüştüm kurye zarfın içine tepiştirince onları. "dur, yapma!" diyecek oldum, sustum.

şimdi o gurbet ellerde beni kimbilir nasıl özlüyordur paketciğim.

fedex ile çalışmak güzeldi. paketimi bir filme konu olacakmış gibi düşlüyorum...