bugün

kendinden 10 yaş ufak kızdan çıkma teklifi almak

evet efendim...

teklifi alan erkeği biraz da olsa acaba benim yaşım ufak mı gösteriyor diye düşündürecek bir olaydır. bugün başıma gelen bu çok ilginç olayı anlatarak incelemek için öne süreceğim.

benim entelektüel arkadaşlarım gayet çoktur. tabii ki her yaştan arkadaşım var. 60 yaşında amca arkadaşım da var, 16 yaşında kız arkadaşım da.
tabii hepsinin zeka seviyesine, kültürüne göre muhabbetim var. her ortamın neşesi olduğum içinde beni çok sever tüm arkadaşlarım.

fakat geçenlerde böyle bir arkadaş ortamı oluştu. ortamda 52 yaşında sadi amca, 35 yaşındaki çok güzel serpil teyze ve de 18 yaşındaki selin'de bizlerleydi. yani yaş sorunumuz yok kendi aramızdaki muhabbetlerde. dondurmamızı yiyor, ahlaki öğelerimizin ne kadar yozlaştığını anlatıyorduk. tam o esnada telefonum çaldı. kemerimdeki telefon kılıfını da kopardım telefonumu çıkaracağım diye. öyle hızlı açmışım. arkadaşlarım acil bir iş olduğunu, fakir çocukların geleceğini bu yüzden un aldıklarını söylediler. ben onlara hamur işi yiyecekleri iyi yaptığımdan dolayı beni çağırıyorlardı. hemen ayaklarım rahatlasın diye çıkardığım sandaletlerimi giyerek ortamdan izin istedim. tabii ki hbbia, estağfurullah ne demek dediler. fakat bu selin'de benimle gelmek istedi.

tabii ki, ben seni bırakabilirim dedim. biraz ortamdan uzaklaştıktan sonra; sana bir şey anlatabilir miyim? diye sordu.

tabii canım anlatabilirsin bana her türlü şeyi dedim. bundan sonrasını diyalog olarak yazayım;

Selin: ben aşığım aslında biliyor musun? çok yakışıklı ve gayet namuslu, ahlaklı birisi.
hbbia: yaa öyle mi kimmiş bu şanslı delikanlı. ilk önce biz tanışmalıyız. seni ahlaksızlara teslim edemem, çok güzel bir kızsın sen. hem geleceğin var yani.
Selin: sensin be, sensin işte! neden tüm yavşamalarıma cevap vermedin aylarca? ortamda otururken ayağımı ayaklarına sürdüm neden ses çıkarmadın?
hbbia: ama.. amaa...
selin: aması yok bu işin! ben sana tutkunum. müthiş gözlerine, kaslı ve damarlı kollarına, adonis kasına hayranım senin ben. bunları geçtim en önemlisi de o müthiş iyiliksever kalbine vuruldum. herkes benim vücudumun peşinde. sen ise bunları hep görmezden geliyorsun.
hbbia: aramızdaki yaş farkını biliyorsun canım. ben de isterim seni eve çağırmayı, pişti oynamayı, sohbetler etmeyi. fakat sen artık yaşıtın birine bakmalısın bence.
selin: olmamalı bu, böyle tersleyemezsin beni. ne olur kapında köleyim olayım, altında jipin olayım diye haykırıyordu gözlerinden yaşlar boşalırken.

tam o sıralar evine yaklaşmıştık. evine bıraktığımda içim burkuldu. sanki bir şeyler yapmam gerekiyormuş gibi hüzünlendim. fakat yaş farkı vardı. her ne kadar gideri olsa da ben bunu kendime yakıştıramazdım. böyle bir güzelliğe kıyamazdım.

evin kapısından ben uzaklaşana kadar beni süzdü ağlar gözlerle. hüznün adamı hicbiseyebosunaiclenmeyeadam bir kez daha hüzünlenmişti. sigaramı yakarak derin bir bakış attım gökyüzüne ve böyle kadere sinkaf ederim ben arkadaş dedim içimden.

yaklaşık 5 dakika sonra; ben de laik olurum teaam mı? diye bir mesaj geldi telefonuma. kimin gönderdiğine baktığımda ise selin olduğunu gördüm.

cevap vermedim. kadınların reddedildiğinde neden böyle çirkefleştiğine anlam veremedim...