bugün

aşk ı memnu

kocasını yeğeni ile aldatan, onun parası ile butik satın alacak kadar kıyafetlere boğulup, her saniye boğazı gören kocaman pencereli yalıda kocaman çizmeleri ile koltukta oturup durmadan hizmetçilere çemkiren güzel bir kadını çok sevdik.. hatası çok büyüktü ama sevdik.

toplum eğer bihtere acımaya başladı ise evlilik müessesesinin artık pek bir anlamı kalmamış demektir ülkemizde.sebebi ne olursa olsun o kocasını defalarca aldatan bir kadın.ama erkek gibi bir kadın. şerefsiz behlül le herşeyi geride bırakabilecek derecede yürekli birisi. tek hatası yanlış adama tutulması..

haaa başka birisi olsa o zenginliği o itibarı elinin tersi ile itmezdi.. otururdu kocasının dizinin dibinde.aşk işte böyle birşey..insanı delirtiyor. türk kadınlarını çeken de buydu zaten. bu tutku ve bu kararlılık. herkesin yaşamak isteyip de cesaret edemediği duygular bihter'de canlandı..

eee sonra noldu? bihter dersini aldı. erkeklere güvenilmeyeceğini, onlar için makam, mevki, para ve sırtını dayayacak bir dayı'nın aşktan daha önemli olduğunu öğrendi. o öğrenirken biz kadınlar da "hmmmm.. işte yasak aşkın bedeli bık bık bık..." diyerek yorumlar yaptık. zaten biliyorduk. bildiğimiz bir şeydi bize gösterilen. farklı bir finalle de bitemezdi zaten. türk kadını baştan kaybetmiştir zaten..

nihale gelince... behlülün daha ne neleri çıkardı sen ne sanıyorsun. o zenginlikte o yakışıklılıkta daha 40ına 50sine kadar kimleri sıraya dizerdi herkes senin baban mı???

haaa babası gibi bir adam bu dünyada yok. neydi adı.. ednan bey evet. bu kadar zengin, mal mülk karizma ve bu kadar mallık pes doğrusu.

herkes matmazel olmalı. bak durdu durdu ön koltuğu kaptı sonunda. demek ki akıllı uslu durursak ednan bey eninde sonunda bizim olur. yeter ki sabredelim.. yaş önemli değil tabi ednanın bir bihtere daha aşık olmayacağının garantisi yok.. ama matmazel cepte zaten..

klasik etme bulma dünyası.. firdevsin felç sahnesi bunun bir kanıtı zaten. kanımı donduran beklenmedik en can alıcı sahne bence buydu. ne de olsa anne.. o da bihterin sevgisinin marazi boyuta ulaştığını en son anda farkediyor ve bunu neden farkedemediğini veya engelleyemediğini düşünüyor.. kaçması da cabası.

bülent çok gıcıktı. yaşının ergenliğinden uzakta kıpır kıpır solucan gibi behlülün ayağında dolanıp duran birşeydi. romanda da tüm düğümü o çözüyordu ama behlülün onu hafife alması da olağandışı bir durumdu. tedbirli olamadı.

diziyi sadece son 4-5 bölüm izlemiş biri olarak senaryonun ve resimlerin nete sızması nasıl bir tedbirsizliktir anlamadım. bilerek sızdırılsa amaç ne onu da bulamadım..