bugün

görükle

ilk geldiğimde sıcağın anlında ev aradığımız ve bir kola alıp gölgeye oturup terliklerleriyle uyku semesi markete girenlere imrenip "ulan adamın evi var" deyip yas tutmamızı sağlayan yer. şimdilerde o terlikli eleman mezun olmuştur belki bize "terlikli" diyip imreniyorlardır.

görüklenin yazı tatil köyü kıvamında, kışı ise dağ evi kıvamındadır yazları ekin marketin caddesinde yürürken binalardan gelen her çeşit müzik sesleri ve birbirine camdan cama bağırarak muhabbetleşen öğrencileri görmek, akşam üstü yanan mangal dumanlarını izleyip izmir yoluna yürümenin keyfi başkadır.

biriken bulaşıklara bakıp "sıra kimde" deyip ses alamadığınızda çıkıp kuzenler kafede kadın budu köfte yenen, film kiralamak için gidip yüzlerce filme bakıp karar veremeyip oraya bakan ablaya sormak, fikir almak ve sonunda iki filmle çıkılabilen, köylüler ile öğrenci kesiminin ayrı yerlerde oluşu nedeniyle iki ayrı kutubun yaşadığı, bursalı abazaların modifiye yapılmış florasanlı doğanlarıyla kız avına gelip jandarmanın kışt dediği, sabahın 5:00'inde umut pastanesinden sıcak poğaçaların yenilebileceği, petrol ofisinden 24 saat kola ve sigara ikmali yapılabilineceği, artık sokaklarda 2.el eşya satanların afişlerini göremenin yanı sıra bilgisayar, ipod gibi çeşitli mamüllerin de afişlerinin görülebileceği, otostopla okula gidilesi en güzel yerdir.

yerleşim parkının yeni düzenlenmesinden sonra daha bir güzel olmuş akşam üstleri en az 6-7 evcil köpeğin hoplayıp zıplamalarını, şakalaşmalarını izleyebileceğiniz, bau denen kelli felli boş kafeye bakıp "vah yazık... " denilen, öğrenciden para kazanmanın derdine düşmüş yüzlerce ticaretçinin gözlerini diktiği yerdir.

ne olursa olsun farklı bir kültürü olan bir yerdir. köyde yaşayanlar merkezde yaşayanlara göre daha bir iç huzurludur. bu iç huzur belki de okula yakın olmak, telefon açtımı eksik fotokopileri yarım saat içinde temin edebilmek ve onlarca tanıdığa güvenip anahtarı evde unutmanın sitresini yaşamamaktır.