bugün

tagore

Eski meb yayını edebiyat kitaplarında yer verilmiş bir anlatısı şöyledir:

"sabahleyin, ağımı denize attım.
"karanlık derinliklerden, garip görünüşlü ve garip güzellikte şeyler
çıkardım. bazıları bir tebessüm gibi parlıyor, bazıları gözyaşları gibi
ışıldıyor, bazıları da bir gelinin yanakları gibi pembe pembe idi.
o günün yüküyle eve döndüğümde, cananım bahçede, kaygusuz oturmuş, bir çiçeğin yapraklarını yoluyordu.
"bir an tereddüt ettim. sonra denizden çıkardıklarımın hepsini ayaklarının ucuna bıraktım ve sessizce bekledim.
"onlara baktı ve 'ne kadar acaip şeyler! ne işe yararlar, bilmem!' dedi. utançtan başımı öne eğdim ve düşündüm; 'bunlar için savaşmadım, çarşıdan da satın almadım; ona göre hediyeler değil bunlar.'
"ve bütün gece boyunca onları birer birer sokağa attım.
"sabahleyin yolcular geldi; onları topladılar ve uzak ülkelere
götürdüler."