bugün

tippeligaen

9 hafta sonunda lideri, ilk haftalarda gelene geçene tor hogne aaroy faktörüyle 3-5 sallayan aalesund olan ligdir. 30 hafta sürüyor, 1/3'ünün tamamlanmasına bir hafta kaldı fakat ben bir hafta daha bekleyemedim genel değerlendirme için. lig sıralamasına göre takımlarla ilgili değerlendirme yapmak istiyorum sözlükçüler izin verirseniz. vermeseniz de yaparım lan bana ne.

aalesund: aalesunds bk aslında da neyse siktir et. entrynin başında da belirttiğim gibi, aaroy'un harika performansının da yardımıyla 9 haftada 20 puan toplayarak averajla zirveye kurulmayı başardılar. beklentilerin çok üzerinde bir futbol oynadıklarını söylemek mümkün. son 2-3 haftadır sıkıntı yaşıyorlardı ama kolay değil tabi zirveye oynamak öyle. yakında bu duruma alışıp, kalıcı olarak üst sıralara kurulacaklardır. çok beğeniyorum kitapsızları.

tromsö: kimilerinin mahalle takımı zannettiği tromsö, az gol atıp az gol yediği için, averajla aalesund'un gerisinde ikinci sırada yer alıyor. 9 haftada 20 puan topladılar onlar da. iç saha performansları harika. dünyanın en zor deplasmanı kabul ettiğim bu sahadan puan çıkaran takım pek az. suni çime geçildi yanılmıyorsam ama ona da alışamıyor millet. bazı dezavantajları da yine var tabi. ilerde 37'lik rushfeldt'in ayağına baksalar da her maç 1-2 tane sallıyor, yemeden 3 puanı alıyorlar. dış sahada da iyi defansla işi götürüyorlar. nereye kadar gidecek bilmiyorum ama son rosenborg beraberliği gösterdi ki bu takım hayvan gibi oynuyor.

rosenborg: 9 haftada 17 puan toplayan rosenborg, ligde mağlup olmayan tek takım ama yine de üçüncü sırada. 4 galibiyet 5 beraberlikleri var. start'la 3-3, ciddiye almadıkları lillestrom ile 0-0 ve hayvani savunma yapan tromsö'yle de 0-0 berabere kaldılar. görüldüğü üzere, sağlam savunma yapan ekipleri bu sezon açamıyorlar. pek çok etkili oyuncularını kaybettiler. şampiyonluğun en büyük favorisi olsalar da bu sezon çok zorlanacaklarını düşünüyorum, şampiyon olamamaları da hiç sürpriz olmaz. fakat sahip oldukları bir şey var ki o da istikrar. dümdüz gidiyor adamlar. ya 0-0, ya 3-0 anasını satayım. dengesizlik yapan aalesundmuş, startmış, tromsöymüş, geçebilirler yani böyle devam ederlerse.

stromsgodset: atak futboluna kurban olduğum stromsgodset'i, içerde aldığı sonuçlarla kendine üst sıralarda yer buluyor. isimlerinden zaten bir hayvanlık sezilebiliyor bu adamların. sezonu en kötü orta sıralarda tamamlamalarını bekliyorum, özellikle bu sene tromsö'yle birlikte en zor deplasmanlardan olduklarını söylemek yanlış olmaz. heyt be.

valerenga: bu sezon şampiyonluğa oynamasını beklediğim takımlardandı valerenga. hala oturtulması gereken şeyler var. zirvenin 5 puan gerisinde olsalar da bir aalesund, bir rosenborg kadar etkili olamıyorlar. ne yapacaklarını kestirmek güç. sezonu 4. bitirmelerini bekliyorum ben niyeyse.

start: sezona muhteşem başlayan start, bolanos, arst ve adını unuttuğum adamın katkısıyla üst sıralara çok çabuk tırmandı. son haftalarda biraz durulduklarından gerilediler. iç sahada iyi oynuyor, dış sahada kontralarla çakıyorlardı. şimdi iç sahada bozdular işi, dışarda da gol yememeye bakıyorlar. o akıcı futbollarına kavuşabilirlerse -ki hiçbir eksikleri yok bunun için- tarihlerinin en iyi maçlarını çıkarabilirler. bu sefer valerenga'ya şampiyonluk da vermezler belki.

lilleström: küçük bir kasaba takımı olduğundan bahsediliyor lilleström'ün, bir beraberlik alsa dahi olay oluyor, anlamıyorum ben. gayet de taş gibi camiadır bu lilleström. tippeligaen'in en iyi defans yapan ekibi sayıyorum ben kendilerini. "ohoo lilleström kimmiş yea" diyen rakiplerine pek çok tokat patlattı, gol yollarındaki sıkıntısını çözebilirse çok daha iyi yerlere gelebilir. zeki ama çalışmıyor.

haugesund: adeccoligaen'den gelen takımların en iyisi şüphesiz haugesund. lilleström gibi defans yaparak sonuca gitmelerini bekliyordum, ilk hafta brann'dan golsüz beraberlikle kopardıkları 1 puanla isabetli tahmin yaptığımı gösterdiler. sonra her maçlarında 8-10 gol olmaya başladı, çözemedim ben. büyük bir düşüş yaşamazlarsa tippeligaen'e kazık çakabilirler, beğeniyorum kendilerini.

viking: sezonun en büyük hayal kırıklığı. ingelsten ve bjarnason'la bir yere kadar viking, iki adamla şampiyon olunmaz ki. takviye lazım, istek lazım, futbol lazım. yapma etme gözünü seveyim.

stabæk: bærum'un piçleri diyorum ben bunlara. 2 sezon önce mi ne şampiyon oldular, götleri kalktı. içerde honefoss'a kaybettikleri bir maç var ki akıllara zarar, o pozisyonları 7 yaşındaki kardeşim kaçırmazdı. içerde tromsö'ye kaybettikleri bir diğer maç var. o zaman baya şaşırmıştık ama sonradan tromsö'nün zirveye yerleştiğini gördük ve "vay amk" dedik. sezon içerisinde takip edilmesi gereken ekiplerden, ne yapacaklarını merak ediyorum ben. potansiyellerinin çok çok altında bir futbol sergiliyorlar. böyle devam ederse küme düşer salaklar.

odd grenland: tippeligaen'de çok uzun süredir olmayan bir takım. 2-3 yıldır buralarda takılıyorlar. öyle muhteşem kadroları falan da yok ama herkese kök söktürüyorlardı, bu sezon alt sıralarda geziniyorlar. anlamadım gitti. tippeligaen'in ortalama takımlarından biri olarak görüyorum kendilerini, nabza göre şerbet vermeye çalışıyor ve başarılı olduklarında puanı kapıyorlar. defans yapan takıma defans yaparak, saldırana atak oynayarak cevap veriyorlar. 5-3, 0-0, 4-1, 1-0, 7-3, 0-0 gibi sonuçlar almaları sinirimi bozmuyor değil ama adamlara "böyle oynamayın ibneler" diyemem ki.

molde: norveç'in gizli geyi. aman, iyisi. gizli iyi. en sağlam takımlardan. nasıl olur da küme düşme hattının birkaç basamak üzerinde yer alır anlamıyorum. ilk birkaç hafta neyse de 9 hafta oldu lan kitapsız. şampiyonlar ligi de beklemiyoruz da hiç değilse bir ilk 6'ya falan girmen lazım bu kadroyla molde. toparlan, beğenmiyorum hiç.

brann: futbolcular maçlara bildiğin sarhoş çıkıyorlar arkadaş. bir yavşaklık, bir isteksizlik, bir "sikerim ya"cılık. dj ercik kralla konuştum haberler iyi, yakında uyaracak sizi. tıpkı molde gibi... adam olmanız lazım tez vakitte. ilk 6 falan beklemiyorum, 8'e girin yeter. yedinci veya sekizinci olun yani. altıncı olmayın.

kongsvinger: bir rivayete göre kongsvinger taraftarları "devriye" diye bir nazım şekli bulmuşlar. kongsvinger'in adeccoligaen'den geldiğini ve ona geri döneceğini, tam bir devir yapacağını anlatıyorlarmış şiirlerinde. bbmmm uyak düzeniyle yazdıklarından, kongsvinger 5 haftada 2 puan topluyormuş. ara sıra pislik yapıp çelme takıyor, aldığı puanlarla küme düşme hattının dibine çakılmaktan kurtuluyormuş. kongsvinger, şüphesiz ki honefoss'tan daha iyi. ama ne kadar direnebilirler bilmiyorum. son haftalarda daha iyi sonuçlar almaya başladılar, tippeligaen'e alışıp "iyiymiş olm burası" demeleri halinde sürpriz yapabilirler.

sandefjord: kongsvinger ile honefoss arasında kendine 15. sırada yer buluyor bu sanatçımız. sezonun hayal kırıklıklarından biri. öyle ahım şahım dehşetengiz bir takım değil tamam ama elindeki kadro küme düşmeyecek kadar kaliteli. yapabilecekleri tek açıklama "cenabetiz" olabilir. tez vakitte toparlanıp üst sıralara tırmanması gereken takımlardandır sandefjord. ligi dokuzuncu bitirirler herhalde.

honefoss: bunların taraftarları da kongsvinger taraftarından etkilenmiş. devriye yazmak istemişler. sonra "ulan ne yazıcaz, honefoss geldi honefoss gidiyor ley mi yazalım?" demişler, vazgeçmişler. stabæk'i cidden göte bala yenmeyi başardılar, inanılmaz şanslıydılar. bir daha da öyle maç kazanamazlar zaten. adeccoligaen'e geldiği gibi geri gider bu takım. kadro kalitesi çok düşük, oyun desen yok.

honefoss