bugün

birine aşık olmak yerine direkt severek başlamak

bir tümdengelimdir. genelden özele gitmek gibidir.

zirve...kuzey yamacı karlı soğuk, ama güneyde uzun bir vadi yeşillikler bin bir ton ve masmavi güneşin göz kırptığı akan nehir ve bunu besleyen onlarca küçük hırçın dere. sırtlarda düzenli serviler, akursu kenarlarında coşkun birbirine karışmış ağaçlar... kuşlar; her dalın tadına varan özgür kanatlar ve kuşlara selam duran bin bir renk çiçek..gözlerinizi alan bu eşsiz bütün... sırtınızda hayatın bütün eski alışkanlıkları. çıkarken, dağın sert kayalıklarına bırakılan acılar...ve artık halka halka olgunluk adımlarınız, sizi yere sımsıkı sarmalayan çivili tabandır.

severek başlamak, bütün bu güzel vadiyi, en tepeden süzmektir. dudaklarınızda bükülen ve gözlerinizde ışıldayan gülümsemenin anlaştığı son noktadır. bu nokta ki, ışığın karanlıkta bütün açılarıyla genişce yayılmasıdır. bir bütünün içinde, binlerce detayı, tek tek, farklı zamanlarda küçük aşklara bölerek çoğaltacağınız sevgidir.

birini severek başlamak çoğaltır, azaltmaz.

- ne diyon sen, özet geç piç.
+ seni severek döverim, aşk-ı memnu!
- ühhüühühü. aşkitom bana ne dedi duydun mu.