bugün

işsizliğin koca bir palavra olduğu gerçekliği

çok doğru söylenmiş bir sözdür. Kim nederse desin, sanayinin tam göbeğinde çalışan birisi olarak şunu diyebilirim ki, mühendisler hiçbir bok bilmedikleri halde teklif edilen maaşı beğenmiyorlar. * bu noktada durup bir düşünüyor insan. elini taşın altına koyan kim? -patron. işi öğrendikten sonra kaçıp gidecek kim işçi. içinde bulunduğu durumdan memnun olmayan kim? - işçi. hiçbir şey bilmediği halde çene çalan kim ? -işçi. arkadaşlar, ben bir patron değilim, tuzum filan da öyle kuru değil. sadece sanayinin ortasında gözlemledikelrimi aktarmaya çabalıyorum. eleman ilanı veriyorsunuz, adamlar telefon açınca bir sürü maval okuyor, şartları soruyor ve beğenmiyor. şimdi, bu noktada sorulacak olan soru şu: "sen bana ne verebileceksin?" -hiç, kocaman bir hiçi ellerine bayrak olarak alıp da sallayan boş beyinlilere gerçekten tahammülüm yok. mezun oldukları okuldan aldıkları teorik bilgi ve ellerinde gezdirdikleri diplomalarla işsizlik savunan insanlar. bir yerden başlamanız gerektiği gerçeğini gerçekten kafanıza sokmanız lazım. her şey karşılıklı. son olarakta şunu söylemek istiyorum, gerçekten çalışmak isteyenlere her zaman, her yerde iş vardır. işsizliği bahane edip, internet üzerinden yaptığı başvurulara sırtını dayayıp konuşacaklarda hiç sesini bile çıkartmasın, paltosunu giyip piyasaya bir çıksınlar. yüzsüzlük kimi zaman şans yaratır.

(bkz: net üzerinden iş başvurusu yapıp beklemek)