bugün

bizim burada hapşıranları pek sevmezler

3 kovboy tarafından esir alındım geçenlerde. yahşi batı filminin bir ara setinde bulunmuştum işim gereği. işim bitince durmam bir yerde. orda da durmadım. cem yılmaz'ın filmi diye ona kıyak yapamazdım. hemen ayrıldım setten.. bir gariplik vardı ama.. takip ediliyordum.. amerika'dan özel olarak getirilen 3 kovboy beni şehir merkezindeki evime kadar takip edip, kapının önünde de boynuma bir ip geçirip beni kendi evime attıklarında anladım bir rüyada olmadığımı. her şey gerçekti. siz hiç 3 kovboy tarafından esir alındınız mı bebelerim? hiç sanmam.

çok zor günler geçiyorum bu aralar. gerçekten. hayat üstüme üstüme geliyor. 1 ay önce açık kalp ameliyatı geçirdim. sonra burun esteteği yaptırdım. ayak bileklerim çok kalın diye incellettirdim. bu çok keyfi bir şeydi ama olsun psikolojik olarak üstüme bir tuğla daha koydu. zaten iki kulağımın da duymuyor oluşu var ki zaten çocukluğumdan beri o zaten tüm sorunlarımın nedeni.. bütüm bunlar yetmiyormuş gibi bu kovboylar.. ah o kovboylar...

bana tecavüz ettiler dememi istiyorsun dimi bıcıbıcı votka? istiyosun dimi? anırta anırta ağlata ağlata bana sahip oldular bu hikayenin son cümlesi olsun diye yalvarıyorsun dimi şu anda??

bir şişe jack daniel's açtım. hemen köpeğim oldu bu komedi dans üçlüsü. hayatta bağlıyamayacağım insan yok. domuz gribinden geçtiğimiz ay babaannelerini kaybettikleri için fazla hassaslaşmışlar. hepsi bu kadar. sette 5 kez hapşırmıştım. buna bozulmuşlar. yüreklerine yüreklerine, duygularına duygularına konuşuverince itim oldular..

gene büyük bir problemi daha daha büyük bir ustalıkla hallatmiştim. çok sonra sarhoş oldukları zaman da eve temizliğe gelen fadime ablayı arayıp bir de oral seks yaptırttım 3 zibidiye.. zaetn uyandıklarında fadime ablayla köy kahvaltısı yapmak zorunda kaldıklarında yüzlerinde yeni sikilmiş tavşan ifadesi vardı. bir daha benim özelime girilmeyeceğini anlayıp terk ettiler istanbul'u. en son bi kart göndermişler amerika'dan.. müritlerim.. itlerimmm.. takdir ettim..