charles darwin in türkler hakkında teorisi

charles darwin sadece evrim hakkında konuşsaymış keşke dedirten teoridir. sinirlendim ilk kez kendisine. evrim teorisini sulu boka çevirip tarih ve toplum bilimiyle örtüşen bir süreç halline getirmek ne kadar mantıklı olabilirki. tarihin küçücük bir penceresinden bakıp doğudan gelen fetihcilere barbar demenin evrimle bir alakası olamaz. burada aklı sıra güçlü olanın hayatta kalacağını düşünmüş ve kıvrak zekasıyla kendi soyunu yüceltmiştir. fakat bunun medeniyetle bir ilgisi yoktur. tarihi günün koşullarıyla yorumlamaktır. belki bende birazdan öyle yapacağım. fakat bu hakkı kendimde fazlasıyla görüyorum. gelgelelim avrupanın kendi barbarlıklarına. efendim nereden başlayayım sizler için bilemiyorum. öncelikle makedonyalı 2.filip'in oğlu iskenderden başlıyayım. bu adam ışık uğruna avrupanın göbeğinden başlayarak ta hindistana kadar kıyım yapmış bir canidir. önüne kim çıktıysa ezmiştir, öyleki pers imparatorluğunuda tarihe gömmüştür. gelgelelim iskenderin yaptıkları kültür bağlarıydı efendim ne söyliym tarihin modern olana kayması ve kültürlerin kaynaşması tarzı uydurmalarla süslendi. bir çelenk haline getirildi ve bizleree sunuldu. sanki kimseciklerin canı yanmadı bu fetihler sırasında, hiçbir barbarlık yapılmadı. kütüphane kurdu ya artık iskenderden büyüğü olabilir miydi? o zamana kadar doğuda ve asyada bilim adına ne gelişmişse bu sürece maledildi. kendisini tarihin sayfalarına gömerek geçelim napolyona. bu adamda fransanın yetiştirdiği en büyük barbarlardandır. charles darwin bunları söylemeden daha seksen doksan yıl önce tüm avrupayı fethetmiş ve büyük fransa imparatorluğunu kurmak istemiştir. gelgelelim avrupa büyük bir kıyım görmüştür. bu kıyım yüz yıl savaşlarını dahi aratır nitelikte kıyımlardır. efendim sevgili napolyonu da tarihin kirli sayfalarına gömerken arada geçen irili ufaklı bir çok savaşı, haçlı seferlerini, orta çağın engizisyonlarını falan heep gerilerde bırakacağız. bütün kıyımları ve barbarlığı görmemiş gibi yapacağız. birinci dünya savaşından sonraki ikinci dünya savaşına geleceğiz. burada dünyanın görüp görebileceği en azılı barbarla karşılaşmaktayız. kendisinin adı hitler. tam bilinmese de yaklaşık altı milyon yahudi katletmiştir. bu savaşın sonunda ise on bir milyona yakın insan hayata gözlerini yummuştur. barbarlığın daniskasını görmüştür avrupa artık. barbarlığın tanımı yeniden yapılmıştır. insanoğlu barbarlığın ne demek olduğunu o zamanlar da öğrenmiştir. şimdi gelelim türklere, bu türkler fetihcidirler doğru. fakat asla barbar değillerdi. bunu tarih her zaman böyle yazmış ve yazacaktır. önemli olan tarihi doğru okuyabilmektir.

edit: barbar kelimesi yerine ihtiyaca göre ilkel, geri kalmış vs gibi şeylerle de servis edilebilir. asıl sorun bu değil. sorun evrim düşüncesine inanıp inanmamakta değil.