din kitlelerin afyonudur

din kitlelerin afyonudur sözü öncelikle sosyolojik açıdan ele alınmalı. marx bu sözü avrupanın ortodoks hristiyanlığı için söylemiş, ezilen halkın hakkını aramasının önüne hristiyanlıkla alakalı birtakım önermelerin konulmasını reddetmiştir. kapitalizmin hakim olmadığı müslüman ülkeler en azından sosyolojik açıdan bu sözün muhattabı değildirler.

din kitlelerin afyonudur sözü de, bazıları için din bütün kötülüklerin anasıdır gibi bir anlama bürünüyor. bu bazıları için hayat yemek, içmek ve başka bir şey yapmaktan ibaret olabilir ancak en azından evrimsel bakış açısından türün devamı için birtakım kurallar gereklidir. bunlar doğada ekolojiyle sağlanmışken görüyoruz ki insanoğlu hiçbir zaman ekolojik dengeyle iç içe yaşayamamış, birbirini sigara için bile boğazlayabilmiştir.

insan tarihinde din adına çok kan dökülmüştür, bazıları sırf bunun için dine karşı olabilirler. ancak unutulmamalı ki din olmasa herkesin başına bir polis dikilemeyeceği için cinayet, hırsızlık vs onlarca kat artacak, 100 yılda bir olan din savaşlarında ölenlerden kat ve kat fazla sayıda insan ölecektir.

kaldı ki din savaşlarının arka planında da genel olarak para vardır ve din ancak daha fazla asker toplamak için kullanılabilecek bir amaçtır bu noktada.

bütün bu sebeplerden dolayıdır ki din gereklidir, geri kalmışlık ise endüstri devrimini yapamamaktan başka bir şey değildir ki hiçbir dinin emirleri arasında endüstri devrimi yapmayın diye bir emre tekabül edecek bir şey bulamayız.

o yüzden neymiş? bu söz bazı açılardan doğruymuş, ancak daha karl marx ı tanımadan, onun doğu üzerine pek de bir fikri olmadığını bilmeden yanılmamak, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazımdır.