bugün

one last goodbye

hoşçakal diyememenin şarkısı.

"düşlerimde seni görebiliyorum,
sana anlatabiliyorum nasıl hissettiğimi" der..

yakar bu sözler insanın içini. birini çok istersin, çok seversin, beklersin.. kavuşursun belki ama yarım kalmıştır bir şeyler, öyle ya da böyle bitmiştir. uyumak istersin gecelerce, sırf rüyanda onu görebilmek için. yanımda değil, bari rüyalarıma girsin diye dua edersin. ve yüzüne söyleyemediğin, beraber yaşayamadığın şeyleri rüyalarında yaşamak için çırpınırsın..

"bir şekilde biliyordum beni bu şekilde terk edebileceğini,
bir şekilde biliyordum asla kalamayacağını" der..

ayrılığın kaçınılmaz olduğu, sevginin her şeye yetmediğini gördüğün anda düşünebileceğin başka bir şey yoktur. terk edilişler, yalnız bırakılışlar.. her ne yaşarsan yaşa, bunun acısı bambaşka olacaktır. yerine hiçbir şeyin geçemeyeceği bir acı. ve ümitlerini kurutursun bir zaman sonra. geri dönmesini de bekleyemezsin. hayal etmez olursun.

"kalbimi götürdün yanında
isterdim, o kadar isterdim ki kalabilmeni.." der..

üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, hep "o" vardır senin için. yerine hiçbir şeyi, hiç kimseyi koyamayacağın "o".. senin hayallerin, ve yaşadıklarınız birbirinden çok farklıdır oysa. sen böyle hayal etmemiştin, bunları yaşamak istememiştin. ama sana soran olmadı. böyle aktı, böyle gitti her şey.. ve sonsuza onun yanında olabilmeyi, sonsuza kadar onun senin yanında kalabilmesini hayal etsen de, olmadı.

sen ve hayallerin..
işte bu şarkı bütün bunları elinden alır. her şeyi yakar, yıkar..
gerçekleri yüzüne tokat gibi vuran bir yanı vardır. olmayacağını, geri dön(e)meyeceğini, anlatan..
ama acıtsa da, bu duyguları bundan daha iyi anlatan bir şarkı yok, olamaz da..
her ne kadar danny annesi için yazmış olsa da, rahatlıkla bir kavruluş, ayrılık ve aşk şarkısı olabilmektedir.
nereye çekersen çek.. yine de acı veriyor işte!