bugün

philadelphia deneyi

1943 yazında uss eldridge adlı gemi üzerinde yapılan bu deney, philadelphia limanında gerçekleştiği için bu isimle anılmaktadır. albert einstein'in teorilerinden ilham alınarak yapılan bu deneyin amacı, gemiyi görünmez kılmaktı. şöyle ki;
bir maddeye aşırı yüksek miktarda manyetizma uyguladığınız zaman, ışığın kırılması sebebiyle görünmez kılmak; daha da arttırmak sureti ile molekül transferi, yani ışınlanma meydana getirmek mümkündür. işte o yıl yapılmak istenen, uss eldridge adlı geminin görünmez olması, dolayısıyla savaş esnasında radarlara yakalanmamaktı. ancak sike sürülecek kadar aklı olmadığından şüphelendiğim o bilim adamları, bu deneyi mürettebatın da olduğu şekilde gerçekleştirmişler, o insanların birçoğunun ölümüne, kalanların da ya hafıza kaybı yaşamasına ya da depresif hareketlerde bulunmasına sebep olmuştur.

deneyin nasıl yapıldığına gelince...

iki adet çok büyük jeneratör ve daha birçok güç kaynağı vasıtasıyla yapılan bu deneyi aynı anda ve aynı noktada gözlemleyebilmek için yanında bulunan bir gemide konuşlanan bilim adamları deneyi başlattıktan kısa bir süre sonra, geminin etrafından yeşilimsi bir duman yükselmeye başlamıştı. gücün giderek artırılması sonucunda gemi yavaş yavaş gözden kaybolmaya başlarken, deneyi gerçekleştirenler bir yandan heyecan ve endişe içinde olacakları beklerken, bir yandan da kendileriyle gurur duymaktaydılar. artık güç sonuna kadar verilmişti. işte uss eldridge nerdeyse tamamen kaybolmuştu. olayı izleyenler şaşkınlıktan dillerini yutmuş bir şekilde bakınırken beklenmedik bir durum olduğu hemen anlaşıldı; bir anda yükselen mavimsi bir dumanla beraber gemi tamamen görünmez olmuştu. bilim adamlarının istedikleri şey bu değildi. onlar sadece radara yakalanmamak için kısmi bir şekilde görünmezlik istiyorlardı. fakat gemiden eser yoktu ortada. son çare olarak deneye son vermek adına güç miktarı düşürüldü.

yükselen yeşilimsi bir dumanla beraber gemi tekrar görünmüştü. fakat mürettebatın durumu içler acısıydı. kimisi sağa sola boş boş bakarak koşuşurken, kimisi geminin eriyen bölmeleriyle içiçe geçmiş durumdaydı. sağ olarak kurtulabilenler, daha sonra tutarsız hareketler sergilemekle kalmadılar; zaman zaman tekrar görünmez oluyorlardı. ve normale dönebilmeleri için, çıplak bir yerlerine normal birisi tarafından dokunulması gerekiyordu.

birkaç gün sonra, geminin o kayboluş esnasında nereye gittiği anlaşıldı. gemi, 640 km ötedeki norfolk limanında ortaya çıkmıştı kısa bir süreliğine. daha sonra deneye son verilince tekrar philadelphia limanına dönmüştü. peki, neden başka bir limana değilde, 640 km ötedeki norfolk limanına gitmişti o gemi? bu konuyu da einstein'in zaman hakkındaki teorileriyle açıklayabiliriz: zaman akıp giden bir nesne değildir sadece.. yaşadığımız her an, bir yerlerde kaydolur ve bekler.
işte o geminin o limanda görülme sebebi. yüksek oranda manyetik rezonans sonucu, gemi üzerinde zaman ve boyut kırılması oluşmuş, molekül transferi gerçekleşmişti. nereye doğru? geçmişinde bulunduğu bir limana. yani o geminin o limanda görülme sebebi, geçmişinde orada olmasıydı.

bu olayın duyulmaması için herşeyi yapan abd hükümeti, gözlem yapılan gemide bulunan tayfalardan birini engelleyememişti. o tayfa da daha sonra gördüklerini anlatarak bu olayın duyulmasını sağlamıştı... öyleydi hakaten..

neyse, bu olayın bir de filmi var ki, acayip sıkıcı bir film. o filmde gemiye değil bir uçağa uygulanıyodu bu deney.