bugün

mauro icardi

şunu idrak ediyoruzki, inanılmaz bir kıskançlık ve haset çeken futbolcu.

derbiden sonra twitter'da yazılanları gördünüz değil mi? adam gözüne darbe aldı, gözünün içi kanlandı ve ciddi ciddi bunun makyaj olduğunu, rol yaptığını falan yazdılar. binlerce etkileşim oluştu. ben hayatım boyunca hiçbir zaman futbol için bu kadar komik durumlara düşmedim. sadece fenerbahçe taraftarının çoğunun bu adama karşı feci şekilde bilendiğini, psikolojilerini bozacak şekilde kompleks beslediklerini düşünmeye başladım.

yeni jenerasyonun icardi hayranlığı, babası fenerli-beşiktaşlı olan çocukların icardi etkisiyle galatasaraylı olmaya başlaması, aşkın olayım furyası, fener'in aldığı emekli yıldızların ne kadar uğraşsalar da icardi etkisi yaratamaması.

adam 3 aydır sakat sakat iğneyle oynadı, ilk defa dinlendirme kararı aldılar ve sözlüğe de üşüşmüşler "tatile gitti falan diye" ahah. adam 6 şampiyonlar ligi grup maçı, 18 lig maçı non-stop aralıksız oynamış, sakat sakat 90'ar dakika sahada kalmış, nihayet dinlendirildiği ilk maçta fenerliler ellerini ovuşturup yaygaraya başladı. yahu biz icardi zaten dinlendirilsin istiyoruz, özellikle hatayspor maçından beri bu şekilde oynatılmaması lazım diyoruz, adamlar 2 aydır istediğimiz şey oldu bu sefer de icardi kaçtı diyorlar ahah.

galatasaray'da icardi'ye ödenen 6 milyon euro hiç sorun değil, 4 milyon euro civarı alıp beklentiyi karşılamayan zaha, 8 numarada ndombele-demirbay pasifliği söz konusu. ayrıca galatasaray'da abartılacak bir sorun da yok zaten. takım %90 civarı galibiyet ortalaması ile ilerliyor, 3 tane ön eleme geçip şampiyonlar ligi'ne katılmış, uefa'ya kalmış, ligde şampiyonluğun en güçlü adayı, ocak ayında yapacağı hamlelerle kazanılabilecek çook kupa var. trabzon, adana demir, nordsjaelland maçlarında karizmayı çizdiren fenerliler alt tarafı bir sivas ile berabere kaldık diye fazla uçtular.