bugün

alman arabası vs japon arabası

Araba nedir, ne için alınacak ve nerede kullanılacak sorusuna ilk önce cevap vermek lazım.

Araba benim için lüks değil, bir ihtiyaç.
devletin anayasayla belirlenmiş güvence altına alınmış ve evrensel hukuk kurallarına göre de seyahat mal edinme mülkiyet haklarını kullanmama uymayan, özellikle bu yaşamı idame ettirme araçlarını komple lüks sayıp anayasanın eşitlik ilkesine ters (satınalma ödeme gücü, aracın içeriği, kullanım amacı vb) yüksek vergi koyması sonunda bu haklarımı kullanmama ihtiyacı gidermeme engel olması konusuna değinmeyi sonraya bırakıyorum.

Evet, araba bir ihtiyaç.

ihtiyacımı belirlemede yaşam kalitesi satınalma gücü burada etken.

Japon veya alman olması kıstasında ilk önce kullanım alanına bakmak lazım.

Nerede yaşıyorum?
istanbul, Dünya'nın en büyük köyü.
Ne inşaatı biter, ne altyapı çalışması biter.
Eşilen yap-boz tahtasına dönen yollar (anayasa kanunlar gibi) ne yaptığını bilmeyen insanlar deneme yanılma ben yaptım oldu mantığı metoduyla Hindistan'dan hallice trafiği.

Adam gibi tüketici hakları, dernekleri, hukuk sistemi olmayan, üretici ve tüketici vergi alınacak bir olgudan başka anlam ifade etmeyen, mal ve hizmet kalitesi yanında can ve mal emniyeti 2. Planda olan uygulama kararları olan ülke Türkiye.
Örnek olarak sıfır araç alıp üretim hatası olduğu için mahkemelik olan araç sahipleri, üretici satıcılar git derdini mahkemede anlat yaklaşımı vb.

https://youtu.be/bQPqL4qZOWA

https://youtu.be/HBIfAZoS5sE

içeren nice örnekler için bakınız vermeye gerek yok.

Yedek parça servis üretim vb hizmet ürün fiyat açısından beni üzmeyecek araç ilk öncelik.
Tabi ki dayanıklılık önemlidir.
Bunun içinde örnek alınacak yer ırak Suriye Afganistan Afrika vb bölgeler.
Biz de artık bir Ortadoğu ülkesi (seçme kriterimiz bu bölgeler olacak tabi) Arap coprafyası (bakınız sokaklara) olduğumuz için burada kullanılan araçlar genellikle japon araçları.
Terörist insanlık düşmanları japon pikapları arkasına koydukları uçaksavar roketatar ile nasıl demokrasi mücadelesi (!) Verdiği hepinizin malumu.

Bunu bir Volkswagen veya başka araç ile yapsalar her ateş edildiğinde ortaya çıkan muazzam basınç ve mekanik rezonans sonunda (aracın bulunduğu zemin, denge ağırlık dağılımı, absorbe sorunları vb mühendislik konularına girip baş ağrısı yapmayalım) aracın devamlı yürür aksam başta olmak üzere motor kısmında çıkacak arızalar ile yol asfalt bakım konuları vs kullanım alanı süresi minumum olur.

Unutmadan; bu japon arabaları (pikapları) ile kalite sağlamlık verimlilik açısından yarışacak (bence de üstün) tek bir araç var; Hummer.
Yok ya...
Şu yollarda gördüğümüz Hummer denen, parayı sonradan, avatadan, ana babadan bulan amele takımının bindiği Hummer araçlar değil.
Bu araçlara Suriye Irak Afganistan Afrika da çarpışan cehennem köpekleri teröristlerin yaptığı gibi uçaksavar roketatar monte et bir ay dolmadan araç hurdaya çıkar.
O coğrafyada Hummer teneke gibidir.
Benim dediğim Hummer ABD ordusu için yapılan Hummer araçlar.
Zaten bu Hummer araçlar sivil kullanıma verilmiyor. Sivil kullanımda olan nadir araçlar da ABD ordusunun ihale ile hurdaya piyasaya sattığı kullanım amacı dışına çıkmış verimi düşmüş bakım onarım masrafı sıfır araç kadar olan envanterinden düşmüş araçları meraklılarına satıyor ve bunlar da anca koleksiyon süs için kullanılır.

Neyse, bizim ülke insanının kullanım amacı, satınalma gücü, gelir seviyesi (araç değişme yenileme yıllık veya km bakımı yetkili servis orjinal sıfır yedek parça tercihi vb açısından) araç bakımı masrafı, servis kalite açısından japon ve alman arabası karşılaştırması yapmak bizim için anlamsız.