bugün

29 eylül 2005 galatasaray tromsö maçı

(bkz: tarihte bugün)

1999-2004 arasında topladığı puanlarla avrupa kulüpler sıralamasında o yaz 16.olan bir takımdı galatasaray.

Ligdeki 1 senelik düşüşü 1 seneliğine avrupa'ya veda anlamına gelse de galatasaray'ın kaldığı yerden devam edeceği düşüncesini yayıyordu.

Aek,Porto, Nürnberg, Dortmund ile yapılan hazırlık maçları da bu konuda bizi ümitlendiriyordu.

Kadro vasattı falan ama uefa'da son 16'ya kalmak için yeterliydi.

Uefa gruplarına 1.torbadan girecek takım her türlü avrupa'da şubat'ı, mart'ı görürdü.

Orada kazanılacak tecrübe ile seneye şampiyonlar ligi'nde son 16 neden olmasındı.

Bu yolda ilk rakip tromsö idi. Ilk maç bol ofansif kadro ile çıktık ve rezil bir çimle karşılaştık.
Bu da 1-0'lık yenilgiyi getirdi.

Olsun burada hesabı keserdik.

O da olmadı.

Maçın başında Tromsö golü buldu.

Biz de saldırdıkça saldırdık.

Tromsö ise 11 kişi kapanmıştı.

Atamamıştık.

Son anlarda teselli golü atmıştık.

Maçın duraklama anında bari galibiyetle veda edelim diye bastırdık.

O da olmadı.

Tromsö turladı ve Galatasaray hezimete uğradı.

Uefa bunu manşete taşıdı.

Nasıl taşımasın ki ?

Bugün S.Donestk'in D.Minsk'e elenmesi neyse o da oydu.

2 sene üst üste şampiyon olan kadrosunu zafer, can arat ve appiah ile takviye eden ve devler ligi'ne çok iyi başlayan fener vardı.

Kleberson, youla, ailton gibi flaş transferlerinin meyvesini 4-1'lik malmö zaferi ile alan bjk vardı.

Bu daha çok sinir bozmuştu.

Canaydın, ergun gürsoy, bülent tulun, gerets ve fatih gökşen istifaya davet edilmişti.

Fetocu sırık yuhalanmıştı.

Tabii daha sonra 4-1'lik Ts zaferi ile hayat bulmuştuk 4 gün sonra.
güncel Önemli Başlıklar