bugün

uğurlama

ardindan insani derin bir suskunlugun kaplamasina neden olan veda.

birileri hep bir yerlere gitti. ya temelli yasamak uzere baska bir memlekete gitti. ama kabullenilmesi kolay gidislerdi onlar. cunku mutlaka gorusuldu, konusuldu o gidislerin ardindan. ya da birileri temelli gocup gitti artik geri gelmeyecegi diyarlara. ama onlar da kabullenilmesi kolay gidislerdi. cunku herkes sonucta onlarin oldugu yere gidecekti. son durakti orasi.

ama kabullenilmesi zor gidisler de var hayatta. geri donulup donulmeyecegi belli olmayan, bir bilinmeze dogru olan gidisler. insani caninin bir parcasindan, oglusum diye sevdigi yol arkadasindan, nese kaynagindan, siginilacak limanindan, akil vereninden ayiran gidisler.

ugurlarsin gideni. sorun olmayacak, geliceksin geri dersin. dayanamaz defalarca sarilir opersin, ayrilmak istemezsin. ama o gitmek zorundadir ve gider. sonrasi; allah kavustursun diyenlere sagol demek, eve gelip odana kendini kilitlemek, aglaya aglaya suskunluga burunmek. en son da; kabullenmeye basladigin bir anda sozluge girip aklindan geceni bir entrye dokmek.

artik o yok. ne sabahlari, ne oglenleri, ne de aksamlari. ne ilkokul cocuklari gibi simarmalar var artik, ne birlikte kurulan hayaller, ne dudak buke buke aglayip dertlesmeler, ne de dertlere cozum bulmak icin yapilan beyin firtinalari. artik, hic birsey yok.

imho lynyrd'nin gidisi ustune "limon, o benim kardesimdi, kolum kanadim kirildi" dedi demin. hakli. ben de simdi ayni seyi senin icin dusunuyorum. kol kanat kiriliyor dahasi kalbin bir parcasi yerinden kopup uzaklasiyor. allahim seni korusun, melekler yoldasin olsun. gule gule can yoldasim.

gurbete giden doner mi donmez mi
belli degil bilirim
ben bir karaagac golgesi buldum
cebimde umitlerim