bugün

casper bilgisayar

müşteri temsilcilikleri ve servis hizmetleriyle nam salmıştır. eğer "hp, sony vaio, dell vb. dizüstü bilgisayar üreticileriyle aynı işlemci kullanıyorla zaten", "bir tek kasası farklı", "paramız gavura gitceğine bizimkilere gitsin", "servisi de türkiye de daha çabuk tamir ederler", "bu özelliklere çok uygun fiyatlar", "yürü be türk malı" diye düşünenlerdenseniz hemen vazgeçin, eve gidin bi soğuk su için denilesi bir hizmet anlayışına sahiptir.aşağıda anlatayım.

ekonomi de bir ürün satınalınırken, müşteri ürünün alım sonrası imkanlarını da değerlendirir derler. bunlar garanti hizmetleri, yedek parça imkanı ve benzeri kolaylıklardır. casper bilgisayar için bu konuda söylenebilecek tek bir şey varsa rezalet olduklarıdır.
başımdan geçen bir olayı da bu entrynin içine almak isterim.

geçen bayramdan sonraki ikinci cumartesi günü yukarıda sıraladığım yanlış tespitlerden dolayı satın aldığım casper dizüstümü, casper müşteri temsilciliğine garanti hizmetinden yararlanmak üzerine teslim ettim. bilgisayarın ekran problemi vardı(casper ın kasasıyla beraber ürettiği yegane parçası). gerçekten müşteriden ve insandan anlamayan bu temsilcilik mecidiyeköyde bulunmaktadır. teslim ettikten iki hafta sonra, servisten hala ses soluk çıkmadığı için, bana emaneten verilmesi gereken bilgisayar verilmedi. bununla birlikte temsilciliği her aradığımda, ilgili personel beni sürekli tersliyordu. şöyle örnek vereyim mesela:

ben:abi 30 güne çok yaklaştı. 30 günü geçince ne olucak?
temsilci: 30 gün geçince konuşuruz.

ben:abi ne oldu bilgisayarın durumu?
temsilci:arkadaşın aradı. anlattım ona. onunla konuş.

temsilcilik, ana servisle müşteri arası bir kurum olmasından dolayı gerçekten hiçbir önemseme ve bilgilendirme gereksinimi duymadan rahatlıkla tersliyor ve her seferinde neden arıyorsun sürekli dercesine cevaplar veriyordu. her neyse servise vermemin üzerinden 30 gün geçmesinin ardından yine aradım ve yeni bilgisayar verecek misiniz diye sordum. aldığım cevap 30 gün değil 30 iş gününün geçmesi gerektiği, bilgisayarımın ana kart beklediği, ve nasıl olsa yetişeceğiydi. garanti sözleşmesini okuyamayacak kadar meşgul olduğumdan bunu da kabul ettim ve hiç bir karşılık veremedim.
30 iş günü geçtikten sonra aradığımda ise verilen cevap yine geleceğiydi. bu sırada bir başka arkadaşım da sürekli servisi alıyor ve sürekli öteleniyordu. iki gün sonra sizi arayacağız ve benzeri yalanlarla oyalanıyordu.
tüketici hakları mahkemesine başvurmaya karar verdiğim bu perşembe günü, yeni bilgisayarın hazır olduğu ve cumartesi verileceğini 14 günlük bir telefon trafiğinden sonra nihayet söylediler. bu kadar "çabuk" hallolmasının nedeni oradaki bir yetkilinin "insiyatif" göstermesiymiş. her neyse bilgisayarımın yenisi teslim ettikten 59 gün 2 saat sonra teslim edildi. bu bana arkadaşımla sürekli tartışmalara, sinir bozukluğuna, yüklü bir telefon faturasına ve zaman kaybına maloldu.

zamanınız değerliyse ve kendinizi seviyorsanız seçiminiz casper olmamalı.

not: buradan tüketici haklarını koruma derneğine şikayetim olsun.
(bkz: çok dertliyim sözlük)