bugün

sence ben guzel miyim

ortalama türk kızının zaman zaman erkeklere yönelttiği soru. ilk bakışta yalın ve şabadanak cevaplanabilir gibi gözükse de sorunun ilerleyen dakikalarını tübitak hazırlamaktadır.

iki yanıtı vardır: "hayır" ve "evet". "hayır" derseniz başınız ağrımayacaktır. ancak bu kafa dinginliğinin muhatap olunan kızı bir daha asla kötü emellerinize alet edememe gibisinden bedelleri olacaktır. kızlar için güzel bulunmak, beğenilmek çok ama çok önemlidir. "abi benim başım ağrır şimdi" derseniz, "sen de haklısın be birader" derim size.

ya "evet" derseniz... bu, yanıtı basit ve tek bir sorudan ibaretmiş gibi gözüken soru dallanıp budaklanacak, zincirleme reaksiyonlar gibi sorudan soruya evrilecektir de evrilecektir. "evet" dediğiniz anda ikinci soru olan "nerem güzel, neremi beğeniyosun?" sorusu kendini belli edecektir. birkaç yer sayabilirsiniz en basitinden, gözler falan mesela... tabi hanım kız bu anlarda "sallıyosun, atıyosun nerem güzel ki, çok çirkinim, gözlerim de şaşı ayrıca" gibi kendisinin de inanmadığı cilveleşmen lakırdılar edecektir.

soru bu kadarla da kalmayacaktır. her kendisinin güzel olduğunu düşündüğü bir bölgesi, uzvu ya da organı vardır. eğer "nerem güzel ki benim?" sorusuna verdiğiniz yanıtların içinde kendisinin kendisinde favori olarak gördüğü bölgeyi, organı ya da uzvu saymamışsanız biraz bozularak "bak ellerimde çok güzel ama diiy mi?" türevinden sorularla bunaltacaktır, hakkıdır, görevidir.

bu muhabbet böyle dallandıkça er kişinin başı bedenine ağır gelmeye başlar. bazal metabolizma devreye girer ve vücut fonksiyonları en aza indirilir. amaç sadece hayatta kalmaktır bu raddeden sonra. gard alınır. sorulan sorulara verilen yanıtlar sadece "evet" ve "hayır"a indirgenmiştir artık bu evrede, yes no question kalıbı dışında kalan soru kalıplarına cevap verecek takat kalmamıştır çünkü.

eğer "evet"i seçerseniz dua edin ki o kız size versin yoksa boşu boşuna ağrtmış olacaksınız o kafayı. çapraz sorgu da cabası. harcanan vakte değinmiyorum bilenem...