bugün
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- diamond tema34
- ups boobss nickli yazar20
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- thusneldaa11
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- true bir martı olsa olacaklar8
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
(bkz: hakkaniyet)
yerinde bir karar.
doğru olmasının ötesinde sözlük, gazete, kamuoyunda yanlış yorumlanan karardır. cem vakfının ve dolayısıyla alevilerin derdi/talebi elektrik faturalarımız ödensin, masraflarımızı devlet karşılasın değil istekleri cemevlerinin ibadethane sayılmasıdır.
görüleceği üzere zaten sadece 6 adet elektrik faturası konu edilmiş, bu adamların fatura ödeyecek finansmanı mı yok sanıyorsunuz. kendi aralarında organize bir kesimden bahsediyoruz ve dernekleşme, vakıf konularında epey kuvvetliler. bu elektrik faturası meselesi ibadethane sayılmak, mahkeme kararı alabilmek için araç olarak kullanılmış.
birçok yazar bunlar da devleti sömürüyor, ibadet ettiğin yerin parasını ödeyin diye eleştirmiş ama boş bir saldırı olmuş. cem vakfı, laik devlet nedir bilen kişiler tarafından yönetiliyor, çok kez yöneticilerini dinleme ve geçen yıl sivas şube başkanıyla da konuşma fırsatım oldu. devletin dini meseleleri finanse etmesinin, fatura ödemesinin, cami-cemevi inşaat etmesinin devletin niteliklerine aykırı olduğunu biliyorlar. laiklik ilkesince devletin her inanca eşit mesafede olması zaruretini, her kesimin kendi inancı için ekonomik fedakarlık yapması gerektiğini, bu yükümlülüğün ateiste, deiste, sünniye yüklelenmeyeceğini de biliyorlar. bu kendi inancını parasal destekleme konusunda yıllardır sünni kesim tarafından sömürüldüklerinin, kendi paralarıyla yapılan camilerin, verilen din adamı maaşlarının, kendilerine hiçbir faydası olmayan diyanet bütçesinin de farkındalar.
2014'te verilen aihm'in "cemevleri ibadethanedir" kararını zamanın diyanet işleri başkanı görmez "halkın kararı daha önemlidir" diyerek siyaseten* bozmuştu. geldiğimiz noktada yargıtayımızın 4 yıl sonra aihm'e parelel verdiği kararına hükümet tarafından ne gibi tepki verilecek ya da susulacak merak konusu.
çok yazdım galiba, az da bira yudumlarken sazımı çalayım, rahatım nasıl olsa faturayı devlet ödüyor!
yerinde bir karar.
doğru olmasının ötesinde sözlük, gazete, kamuoyunda yanlış yorumlanan karardır. cem vakfının ve dolayısıyla alevilerin derdi/talebi elektrik faturalarımız ödensin, masraflarımızı devlet karşılasın değil istekleri cemevlerinin ibadethane sayılmasıdır.
görüleceği üzere zaten sadece 6 adet elektrik faturası konu edilmiş, bu adamların fatura ödeyecek finansmanı mı yok sanıyorsunuz. kendi aralarında organize bir kesimden bahsediyoruz ve dernekleşme, vakıf konularında epey kuvvetliler. bu elektrik faturası meselesi ibadethane sayılmak, mahkeme kararı alabilmek için araç olarak kullanılmış.
birçok yazar bunlar da devleti sömürüyor, ibadet ettiğin yerin parasını ödeyin diye eleştirmiş ama boş bir saldırı olmuş. cem vakfı, laik devlet nedir bilen kişiler tarafından yönetiliyor, çok kez yöneticilerini dinleme ve geçen yıl sivas şube başkanıyla da konuşma fırsatım oldu. devletin dini meseleleri finanse etmesinin, fatura ödemesinin, cami-cemevi inşaat etmesinin devletin niteliklerine aykırı olduğunu biliyorlar. laiklik ilkesince devletin her inanca eşit mesafede olması zaruretini, her kesimin kendi inancı için ekonomik fedakarlık yapması gerektiğini, bu yükümlülüğün ateiste, deiste, sünniye yüklelenmeyeceğini de biliyorlar. bu kendi inancını parasal destekleme konusunda yıllardır sünni kesim tarafından sömürüldüklerinin, kendi paralarıyla yapılan camilerin, verilen din adamı maaşlarının, kendilerine hiçbir faydası olmayan diyanet bütçesinin de farkındalar.
2014'te verilen aihm'in "cemevleri ibadethanedir" kararını zamanın diyanet işleri başkanı görmez "halkın kararı daha önemlidir" diyerek siyaseten* bozmuştu. geldiğimiz noktada yargıtayımızın 4 yıl sonra aihm'e parelel verdiği kararına hükümet tarafından ne gibi tepki verilecek ya da susulacak merak konusu.
çok yazdım galiba, az da bira yudumlarken sazımı çalayım, rahatım nasıl olsa faturayı devlet ödüyor!
güncel Önemli Başlıklar