bugün

kürtçe

milyonlarca insanın yaşamının ilk yıllarından itibaren duyup konuştuğu ve de düşündüğü dildir. lehçedir, koldur tartışmalarının akademideki ısrarlı cengaverlerin elinde yalama olduğu, abdulhaluk çay gibi kürtçe'yi büyük türk tarihinin kuytu dehlizlerine sığdırmaya çalışanların çoktan fosilleştiğini vurgulamak gerek.
mezopotomya'nın en eski halklarından kürtlerin farklı coğrafyalara taşınmış, farklılaşmış ve bu nedenle de zenginleşmiş dilidir. dağarcığı ve teamülü 600 kelimeyi aşmayan bazılarının kürtçe 600 kelimeden ibaret demeleri de hazindir. koca ehmedé xani'yi (mem u zin), cegerxwin'u bilmeden kürtçe üzerine ahkam kesmenin ne anlamı var! milliyetçi-faşist olmak memleketin tek sahibiymiş gibi konuşmayı haklı çıkarmadığı gibi dilbilimcilerin uğraşı alanını da parsellemeyi mazur göstermez.
kulağa kötü gelebilir, almanca da öyledir. rock'a türkçe'den daha uygun olması da emperyalistlerin oyunudur diyelim o zaman.*

emperyalizmin eline bu kozu verenlerin, kin ve nefretten gözü dönüp kürtlere sövmesi de kışkırtıcılığın daniskasıdır. kendi gibi düşünmeyen, düşünce ne gezer, kendi gibi eylemeyenlerin önüne pkklı, pkk sempatizanı sıfatını yakıştıran aklı hinlerin emperyalizmin ayak oyunlarını görememe faciasıdır 'kürtçe dil değil' demek.