bugün

babanın ölmesi

2 hafta oldu, geçmiyor acısı, uyku tutmuyor hala geceleri, yastığa ağlamadan koyamıyorum hala başımı. nasıl alışacağım yokluğuna, nasıl kalkacağım bıraktığın o enkazın altından. ablam, kız kardeşim perişan, annem daha tek kelime etmedi gittin gideli. herkes "sen tek erkeğisin, sen güçlü kalacaksın" diyor ama kalamıyorum. kocaman bir parçayı alıp gittin benden, nasıl alışılabilir insan bıraktığın o boşluğa, ne zaman sorsam kendime, yanımdakilere alamıyorum düzgün bir cevap. daha 25 yaşında gasilhanelerde bedenini temizleyecekmişim, toprağa verecekmişim hayatımdaki en önemli parçalardan birini. bana hep "çoluğa çocuğa karıştığını gördüğüm zaman yapbozu tamamlayacaksın" derdin, artık asla tamamlanamayacak o, elimde artık kaybetmekten deli gibi korktuğum diğer parçaları kaldı, sımsıkı sarıldığım...

2 hafta oldu ama 20 yıl dahi olsa anılarını her daim yaşatacağıma söz verdim babam. her cumartesi gelenek haline getirdiğin o balık sofralarını kurmaya bu sefer ben devam edicem. kadehin de hep masadaki yerinde her daim olacak. yaptığımız o fenerbahçe-beşiktaş kavgaları hep kalacak hatırımda, gerçi aziz yıldırımın gidişini bile göremeden ayrıldın yanımdan. çiçeklerin, bahçen asla sararmayacak evdeki ve yazlıktaki, sabah pencere kenarına bıraktığın ekmek kırıntılarıyla ben doyuracağım güvercinleri. gözün arkada kalmasın, gerek annemi, gerek ablamı, gerek kız kardeşimin arkasında ben duracağım. söz veriyorum babam, ışıklar içinde uyu...