bugün

babanın ölmesi

2 yıl önce bir arkadaşımın babası ölmüştü. onun her anında yanındaydım ve belki onun anlatamadıkları vardı. kendimi onun yerine koyup şunları yazmıştım:

Bir zamandı hatırlamıyorum. Ölmek kokusu sardı büstünün kulaklarım. Meridyenlerin farklı olduğu bir başka yerden. Evin yolunu tuttu yine yollarım. Tuttukça diyorum.. Boşlukta yürüme hissi..Upuzun yola atılan ilk adım. Evin içi geceden kalma bir çay acısı. Yokluk çeken simitçi bakışlarıyla karşılandım. ilk defa bu kadar ellerim boş yüreğim dolu girdim içeri. Bu kalabalıkta neyin nesi? Sahi günlerden de neydi. Anımsamıyorum. Gözlerim arıyor birilerini, bir şeyleri sürekli dalıyorum kalabalığa. Sanki bütün gözler üzerinde, bana bir yük kalmış gibi ağır ağır sürüyerek gidiyorum salonun ortasına. O an simsiyah ve sonra.. Cahil kalsaydım da öğrenmeseydim bazı gerçekleri. Bazı gerçekler çok acı. Boş kaldı mutlu yanım.

Düşüncelerim anılardan başka bir yere gitmiyor. Bir de toprak kokusu. Saat kaçtı acaba? Ağlamazdı benim babam. Bir kere ağladı çocukça. Çocukluğunu hatırlatan babasının ölüm haberini alınca. Kızmazdı artık bana da ağlıyorum diye. Babası ölünce çocuk olurdu arkasında bırakılanlar. Selasını bile duyamadığım, sesini koklayamayacağım kadar uzaktaydım. Bilinmezlik içinde karambole bir hayat yaşayınca her şeyden uzakta kalıyoruz tabii. Zamana inanmayı da bıraktım. Belki yazmayı da bırakırım. Sigaraya başladığım yerde daha fazla ne konuşulur ki zaten?

Ne kadar çaresizlik eder bu durum? En zor zamanlarım sandığım o anlarda yanımda olan adam şimdi de en zor zamanımda yanımda. Bende yanında. Konuşmuyoruz bu defa. Gereksiz suçlamalar yüklüyorum kendime. Yük treninin başındayım şimdi. O "adam" gibi bir yükün altında. Yıkılmaktan korkan. Özlediğim her şeyin sırtımı bıçakladığı bir yere doğru gidiyoruz. Yalvarırım yardım etsin birisi. Nereden başlanır bir ucundan mezar kazmanın? Yerin rahat mı diye son kez indirirken seni tuttuğum yerden. Ben uyurken hep kontrol ederdin ya baba.Elimle tuttuğum bir parmağını öpmek, sarılmak geldi yine içimden. Kocaman ellerinle yüzümü saklayıp soğuklardan korunmak istiyorum yine.Ellerini ısıtma sırası bende. Tanrı sırayı bana verdi. Adımı fısıldadığın ezanda son vedayı ben ediyorum sana baba. Bunun için sıraya ben girmedim. Seni severek ve özleyerek çıkıyor son kez adın yanımda. Özür dilerim. Birazdan yüzüne toprak gelmesin diye tahtayla üstünü kapatacağım. Çamurlu yüzümü silerdin, ben üstüne toprak atacağım sanırım. Kimselerden zarar gelmesin diye koruduğun oğlun bıraktı seni toprağın altına. Can suyunu da dökeceğim ruhunu yaşatmak için dualar ederim ardından. Saat kaçtı, ben firar, sen yok.