bugün

les serment des limbes

grange diğer romanlarından farklı olarak yoğun bir din bilgisi ve cinsellik kullanarak kaleme almış şeytan yemini'ni. bol bol filtresiz camel dumanını da unutmamak lazım. şaşırtıcı yöntemlerle işlenen seri cinayetler ya da cinayetler serisi. sonuna gelince sanki yazmaktan bi yerleri ağrıyormuşcasına elini çabuk tutmuş grange. bitse de gitsek tarzı bi hava sezinledim. sen saatlerce hirstiyanlığı didik didik et, isa'nın çarmıhtan indirilirken söylediği duadan, vatikan'ın gizli sırlarına kadar anlat, en önemli kısmı 10 sayfaya sıkıştır. şaşkınlığı arttırmak istemiş, başarmış tabi yine kendi kulvarında. yine de bu roman bir kurtlar imparatorluğu'nu, bir siyah kan'ı geçememiştir kanımca.

---spoiler---

math kitap boyunca heralde 20 civarı araba kiralamıştır. kullanmadığı marka kalamdı maşallah. bazılarının fena halde içine etmiştir ayrıca. manon'un esrarengiz kaçışı ve ölümü sırasında kullandığı kiralık araba da math'e aiittir. enteresanlık şu ki; grange hiç buna değinmeden geçmiş. manon'un kaçmasına sebep olan kişi olarak math'ten hiç şüphelenilmemiş, 'bu araba da kimin', 'nereden çıktı' diye hiç bir kayıt incelenmemiştir. ya da grange'in tabakhaneye bok yetiştirmeye çalışır gibi hızla geçiştirdiği final kısmında bu ayrıntı eriyip gitmiştir.

bir ayrıntı daha. final sahnesinin canlandığı derin mağaraya inmeye niyetli cevahir polisimizi yıldırmaya çalışan görevli;

- oraya sadece profesyoneller inebilir. sizin dağcılık bilginiz olmadan bunu başarmanız imkansız.

gibi bir şey demiş. hemen ardından Luc'un arkadaşı için hazırladığı basit bir sistem math'in buluşma yerine sorunsuzca ulaşmasını sağlamıştır. e güzel kardeşim, görevli yarım saat "hemşeri yapamazsın, çok zor. ben bile hiç yapmadım" diye kıçını yırtıyor. sen iki sendeleyip, hoop ulaşıveriyorsun derinliklere. tereyağından kıl çekmek bile daha kolay olurdu.

bu iki küçük detayla iyice anlamış bulunuyoruz ki sonunun aceleye getirilişi hariç başarılı bir romandır.

---spoiler---