bugün

sözlük yazarlarının itirafları

neden böyle olduğum hakkında sefilce açıklık getirme çabaları içindeyim. düşünüyorum, düşünüyorum,

benim yaşımdaki birinin hayata tutunması için bazı sebepler gerek. hayattan beklentileri olması, ona değer vermesi gerek.

ama bende yok.

hırslı biri değilim.

olamıyorum.

üşeniyorum.

boş veriyorum.

yani bu hayata tutunmak için fazla eylemsizim. zamana kapılıp gidiyorum işte.

gözlerim uyuşuyor. başım klavyeye düşüyor yazarken. eylemsizim. otsu canlı. ot. rüzgarın keyfine göre sallanıp duran. bir inek tarafından her an mideye indirilebilir.

kolayından, hızlısından ve temizinden, tevbe edip ruhumu Azrail’in ellerine teslim etsem diyorum. yok abi yok, hiçbir şey yapasım yok. nereye gidiyorum? ne olacak bu hal?



her türlü sorumluluktan kaçma eğilimindeyim. bir “sorumluluk vs. Ben” karşılaşmasında, yaptıklarım direnmekten öteye geçemiyor. yeniliyorum. sadece savaşmak gibi geliyor. çok büyük bir zorluğa katlanmak gibi geliyor sorumluluklar. benim mekanizmam bu şekilde. sorumlulukları yerine getirmek için güçlü bir savaş vermem gerek. ama o savaşı verecek ordulara sahip değilim.

bu halimle, hayatın darbeleri tarafından dövülüp ezilmeye, sindirilmeye mahkumum. fakirlik. yalnızlık. bastırılmışlık. boş verilmişlik ve boş vermişlik. boku yemişlik ve boku yedirilmişlik.



geçen sene “ne” istediğim hakkında düşündüm. nedense bu konu hakkında ne zaman düşünmeye kalksam ilk aklıma gelen şey meslek oluyor. çok normal. ve meslek hakkında düşünmeye kalınca, “üniversite” ye, oradan da “hangi bölüm” muhabbetlerine. normal. ve düşündüm. düşünürken, daha doğru dürüst bile düşünemediğimi fark ettim. ve her şeyin ilk adımının ve hayatın ana bileşeninin düşünmek” olduğunu düşünerek ve bunu doğru yapmak istediğimden dolayı psikoloji okumak istediğime karar verdim. gerisinin önemi yoktu. ben üniversitede istediğim şeyi öğrendikten sonra, bunun mesleğim için gereken kapıları da açacağına inandım. nasıl olacağını düşünmedim. bir şekilde olurdu işte.

ve gerçekten istedim. hala istiyorum. bunun ilmini öğrenmek. “psikoloji bölümü mezunu” bir insan olmak. insan beyninin sırlarıyla alakalı bilgileri öğrenmek. isterim.

ama. onu kazanmam gerekiyor. ona sahip olabilmem için, otorite sahiplerinin “onu hak etmek” olarak tanımladığı acıları çekmem gerekiyor. sadece istediğim ilmi almak için. bunu isteyen on binlerce insanla beraber yarışmam gerekiyor. onların dileklerine kavuşmasına engel olmam gerekiyor. onları saf dışı bırakmam gerekiyor ki, yerimi edineyim. onlar bok yesin.

ama bu düzlemde bok yiyen ben oluyorum. kuşkusuz.

oturup matematik çalışmam gerekiyormuş. eyvallah dedim. hayalime kavuşmak için her türlü zorluğa katlanmak zorundaydım.

oturup çalıştım. olmadı.

sonra çalışmaya çalıştım. yine olmadı. tutunamadım. matematik bana göre değil ki. bu hayatta %99 emin olduğum bir şey varsa, bir yarış için matematik öğrenmenin bana göre olmadığı. yapamam. uğraşamam. savaşamam bununla. ve bunun bedelini de, bu hayalimden vazgeçerek ödüyorum elbette. bana acımayın. psikoloji okumayı ne kadar istersem isteyeyim, matematiği yalayıp yutmadan ve binlerce ihtimal içeren bir yarışa girip biraz hırs ve bolca talihle rakiplerimi alt edip onu hak etmeden ona layık olamam. ben o adam değilim. hak etmiyorum psikoloji okumayı. tamam. bok yiyeyim ben.



peki, “kabiliyet ve ilgi” düzlemimde, kendime ne gibi yollar çizebilirim?

düşünme süreci devam ediyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar