bugün
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı12
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi20
- bazen ekmek arası salça yiyorum8
- arap milliyetçiliği24
- anın görüntüsü14
- yetkili yapsanız da yeter11
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması8
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi12
- özgür özel8
- gideon reid morgan jj35
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri14
- tüm sözlük kölemdir25
- memati192324
- manyak olmaya karar verdim12
- erkeklerin çoğunun yalnız olması15
- aydinoglu bombala27
- magnum un 2 tl olduğu yıllar15
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- neden fenerbahçeliyim11
- yazarlardan akıl almak19
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler10
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- jose mourinho39
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- hakemlerle şampiyon olmak12
- kuresele yavsayan gotler tam liste16
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- sözlükten hatun kaldırmak13
tanım: (aptal) cesaret(i) işidir belki de...
--spoiler--
bu sevdanın adı hüzün,
mekanı yüreğim,
zamanı bir ömürdür.
tut ki sevmişsin,
tut ki sonbahardır...
"titrek bir hüzün yakalar boğazından,
ve sahte gülmelerin arasından bir özlem akar yüreğinin tenha yurduna"
sevmişsindir...
sen "sevdiğim" dersin,
sevmek kıskanır dilini...
ve çıplak bir haykırış bozar sessizliği,
seni seviyorum!
ki git-mek olmuştur şimdi...
gittiğinde hava griye çalıyordu. yağmur damlaları penceremde yer kapma savaşı verirken, bütün umutlarımı paketleyip, puslu bir yalnızlığa bırakıyordum artık. ama bu aşk için böyle bir son beklemiyordum. ya da böyle bir sonu bu aşka yakıştıramıyordum. karda el ele donarak ölmeyi düşlemiştim. ölürken bütün her şeyi yavaş yavaş unutmak ve en sonunda da beynimizi kullanamamak ve inadına birbirimize tebessüm ederek ölmek için. ya da baldıran zehiri içmeyi. hemen ölmek için. hiçbir şeyi düşünecek zaman bulamayacaktık. ama olmadı.
ve (yine) sensizim...
sensiz kalmak bir kader sanki. inancım olmasa kadere, bu kirli yapışkan sensizliğin kılıfını bulamam. kader deyip, geçiyorum. acayip bir kelime "sensizlik". onsuzluk üstüne bir şiir yazılmamış. bizsizlik, sizsizlik üzerine de... sadece sensizlik üzerine yazılmış şiirler var. acaba şairler farkında mı bunun? yani yalnızca sensizlik üzerine şiir yazmalarının. onların da hepsi sana aşık sanki. senin olmamana dair şiirler yazıyorlar. ya da hepsi ayrı ayrı birer sensizlik yaşıyor. ve hepsi seni, "sensizlik ölüm!" diyecek kadar seviyorlar. (saçmalıyorum)
ve (sonunda) gittin...
aslında gitmek nedir? insan gittiği yerden gelirse gitmemiş mi olur? gider, orada hala geldiği yerdeki sevdasını yaşarsa, gitmiş sayılır mı? yoksa gidenlere haksızlık mı ediyoruz? onlar gidişleriyle terk etmiyor mu? belki kalanlar da yolcu sayılır. ya da sen hiç gitmiyorsundur. (kendime gülüyorum) seni melekleştiren iyiliğine toz kondurmamak için neler düşünüyorum.
geri gelmeyeceğini anladım.
şimdi...
anılarım diz çökmüş, ayaklarım annesine kavuşan bir çocuk ayakları kadar çabuk ve istekli gitmeye; senin de gittiğin, sensiz anlamı kalmayan buralardan. ve (hatırlarsın) aslında hiç girmediğim yaşantının ortasından çıkıp gidiyorum şimdi; sessiz ve kimsesiz.
artık duymasan da "seni seviyorum", sensiz...
(şizofren*, ankara-önemsiz)
--spoiler--
--spoiler--
bu sevdanın adı hüzün,
mekanı yüreğim,
zamanı bir ömürdür.
tut ki sevmişsin,
tut ki sonbahardır...
"titrek bir hüzün yakalar boğazından,
ve sahte gülmelerin arasından bir özlem akar yüreğinin tenha yurduna"
sevmişsindir...
sen "sevdiğim" dersin,
sevmek kıskanır dilini...
ve çıplak bir haykırış bozar sessizliği,
seni seviyorum!
ki git-mek olmuştur şimdi...
gittiğinde hava griye çalıyordu. yağmur damlaları penceremde yer kapma savaşı verirken, bütün umutlarımı paketleyip, puslu bir yalnızlığa bırakıyordum artık. ama bu aşk için böyle bir son beklemiyordum. ya da böyle bir sonu bu aşka yakıştıramıyordum. karda el ele donarak ölmeyi düşlemiştim. ölürken bütün her şeyi yavaş yavaş unutmak ve en sonunda da beynimizi kullanamamak ve inadına birbirimize tebessüm ederek ölmek için. ya da baldıran zehiri içmeyi. hemen ölmek için. hiçbir şeyi düşünecek zaman bulamayacaktık. ama olmadı.
ve (yine) sensizim...
sensiz kalmak bir kader sanki. inancım olmasa kadere, bu kirli yapışkan sensizliğin kılıfını bulamam. kader deyip, geçiyorum. acayip bir kelime "sensizlik". onsuzluk üstüne bir şiir yazılmamış. bizsizlik, sizsizlik üzerine de... sadece sensizlik üzerine yazılmış şiirler var. acaba şairler farkında mı bunun? yani yalnızca sensizlik üzerine şiir yazmalarının. onların da hepsi sana aşık sanki. senin olmamana dair şiirler yazıyorlar. ya da hepsi ayrı ayrı birer sensizlik yaşıyor. ve hepsi seni, "sensizlik ölüm!" diyecek kadar seviyorlar. (saçmalıyorum)
ve (sonunda) gittin...
aslında gitmek nedir? insan gittiği yerden gelirse gitmemiş mi olur? gider, orada hala geldiği yerdeki sevdasını yaşarsa, gitmiş sayılır mı? yoksa gidenlere haksızlık mı ediyoruz? onlar gidişleriyle terk etmiyor mu? belki kalanlar da yolcu sayılır. ya da sen hiç gitmiyorsundur. (kendime gülüyorum) seni melekleştiren iyiliğine toz kondurmamak için neler düşünüyorum.
geri gelmeyeceğini anladım.
şimdi...
anılarım diz çökmüş, ayaklarım annesine kavuşan bir çocuk ayakları kadar çabuk ve istekli gitmeye; senin de gittiğin, sensiz anlamı kalmayan buralardan. ve (hatırlarsın) aslında hiç girmediğim yaşantının ortasından çıkıp gidiyorum şimdi; sessiz ve kimsesiz.
artık duymasan da "seni seviyorum", sensiz...
(şizofren*, ankara-önemsiz)
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar