bugün

portobello cadısı

paulo coelho kitabı.

yıllar öncesinde aldığım bu kitabı yakın zamanda okumama sebep olan şey, kitaplarımı karıştırırken elime aldığım vakit rastgele açtığım bir sayfada okuduğum şu sözler oldu:

"jung bireysel gelişmeyi dört aşamaya ayırmıştı. birincisi, persona'ydı, her gün kullandığımız bir tür maske, kimmişiz gibi yapıyorsak o. dünyanın bizim çevremizde döndüğüne, mükemmel anababalar olduğumuza, çocuklarımızın bizi anlamadığına, patronlarımızın bize haksızlık ettiklerine, her insanın hayalinin hiç çalışmamak ve sürekli gezmek olduğuna inanırız. birçoğu bu durumda bir yanlışlık olduğunu fark eder, ama hiçbir şeyi değiştirmek istemediğinden
bu düşünceyi kafasından hemen silip atar. pek azı yanlışlığın ne olduğunu anlamaya çalışır ve gölge'yi bulur.

gölge, bize nasıl davranmamız gerektiğini buyuran karanlık yanımızdır. kendimizi persona'dan özgür kılmaya çalıştığımız zaman içimizde bir ışık yakar ve örümcek ağlarını, korkaklığı, kötülüğü görürüz. gölge ilerlememizi durdurmak için oradadır ve bunu genellikle başarır da. ne ki bazıları, "evet, bazı hatalarım var, ama yeterince iyiyim ve ilerlemek istiyorum," diyerek kendi örümcek ağlarıyla karşılaşmalarının üstesinden gelmeyi başarırlar."

ayrıca kitapta şöyle güzel bir söz geçer:

"hayatın içimde büyüdüğünü hissetmezsem, dışımdaki hayatı hiçbir zaman kabullenemeyeceğim."