bugün
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı26
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok10
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
Tüm kadınların çıkarının ortak olduğu tezine dayanan burjuva ideolojisi. Dayandığı temel tezi yani ”tüm kadınların çıkarı ortaktır” tümcesini okuduğumuzda kadınlara hiçbir katkı sağlayamayacağını ve sağlayacağını düşünmenin ”ütopya” olacağını anlayabiliriz.
Aynı bir ulus içerisinde olduğu gibi kadınlar içerisinde de sosyal sınıflar vardır. Bu sınıf gerçekliğini göz ardı edemeyiz. Yani dünyadaki tüm feministler bir araya gelip aynı anda bağırarak ”Tüm kadınların çıkarları ortaktır. Sınıf diye bir şey yoktur.” dese bile bu durum sınıf gerçeğini ortadan kaldırmış olmaz.
Bir holding düşünelim.
Gökdelenin en tepesinde işçilerin emeği ile çarkını döndürebilen ve para sayan birisi var. TÜSiAD’ın toplantılarına katılıyor,onlarca bankadan bir tanesinde örgütlenmiş kendisi gibi patronlarla. Amerikan ve Avrupa tekelleri ile işbirliği halinde. Bir kadın.
Aynı binadan birkaç kat inelim. Bir memur var. Gelen telefonlara bakıyor. Yazılı belgeleri düzenliyor. Para sayan patronun yerine getirmesi gereken çoğu idari iş onun üzerine yıkılmış. Fazla mesai yaptırtılıyor. O da bir kadın. Yoğun baskı ve stres altında çalışıyor. Hakkını aramak için sendikaya üye olmak istese, olmaz çünkü patron karşı.
En alt katta bir hizmetli var. Her gün sürekli kirletilen mermer zemini paspaslıyor. Her yerin tozunu alıyor. Temizlik malzemeleri ile yukarı aşağı inip çıkıyor sürekli. En ağır işi yapıyor kuşkusuz. Belki sosyal güvencesi olmadan 15. katın camını siliyor düşme riski varken. O da bir kadın. Hakkını arayamaz, grev yapamaz. Patron karşı.
işte cinsiyeti aynı olduğu için bu insanların çıkarı ortaklaşmıyor. AB-ABD gibi Emperyalist ülkelerde liberal burjuva feminizm hareketleri hükûmetler tarafından bolca destek görüyor. Halk kitlelerinden kadınları gerçek mücadelesinden saptırarak cinsiyet temelli bir mücadeleye yönlendiriyorlar.
Türkiye gibi ülkelerde bu işlemiyor. O yüzden aynı karakterdeki kadın hareketleri ”Marksist Feminizm, Sosyalist Feminizm” gibi kavramlar ortaya atılıyor. Halbuki sosyalizm, emekçi halk içerisinden kadınları savunur yalnızca. Onların da karşı cinsinden sınıf kardeşleriyle el ele vererek mücadelesini başarıya ulaştıracağından bahseder.
Feministlerin Antika Tefeci-Bezirgân Gelenekli Modern Finans-Kapital’in (Hafız-ı Kapital) ”sorunlaştırdığı” Kadın konusunda hiçbir somut çözümü yoktur. En uç noktası, bu konuda devletçe kanunlar düzenlenmesidir. Onların da tepeden örgütlendirilmesi dolayısıyla ne kadar uygulanacağı belirsiz.
Gerçek çözüm mü? Lenin Usta ortaya koymuş:
”Kadının kurtuluşu işçi sınıfının kurtuluşundan bağımsız değildir.”
Aynı bir ulus içerisinde olduğu gibi kadınlar içerisinde de sosyal sınıflar vardır. Bu sınıf gerçekliğini göz ardı edemeyiz. Yani dünyadaki tüm feministler bir araya gelip aynı anda bağırarak ”Tüm kadınların çıkarları ortaktır. Sınıf diye bir şey yoktur.” dese bile bu durum sınıf gerçeğini ortadan kaldırmış olmaz.
Bir holding düşünelim.
Gökdelenin en tepesinde işçilerin emeği ile çarkını döndürebilen ve para sayan birisi var. TÜSiAD’ın toplantılarına katılıyor,onlarca bankadan bir tanesinde örgütlenmiş kendisi gibi patronlarla. Amerikan ve Avrupa tekelleri ile işbirliği halinde. Bir kadın.
Aynı binadan birkaç kat inelim. Bir memur var. Gelen telefonlara bakıyor. Yazılı belgeleri düzenliyor. Para sayan patronun yerine getirmesi gereken çoğu idari iş onun üzerine yıkılmış. Fazla mesai yaptırtılıyor. O da bir kadın. Yoğun baskı ve stres altında çalışıyor. Hakkını aramak için sendikaya üye olmak istese, olmaz çünkü patron karşı.
En alt katta bir hizmetli var. Her gün sürekli kirletilen mermer zemini paspaslıyor. Her yerin tozunu alıyor. Temizlik malzemeleri ile yukarı aşağı inip çıkıyor sürekli. En ağır işi yapıyor kuşkusuz. Belki sosyal güvencesi olmadan 15. katın camını siliyor düşme riski varken. O da bir kadın. Hakkını arayamaz, grev yapamaz. Patron karşı.
işte cinsiyeti aynı olduğu için bu insanların çıkarı ortaklaşmıyor. AB-ABD gibi Emperyalist ülkelerde liberal burjuva feminizm hareketleri hükûmetler tarafından bolca destek görüyor. Halk kitlelerinden kadınları gerçek mücadelesinden saptırarak cinsiyet temelli bir mücadeleye yönlendiriyorlar.
Türkiye gibi ülkelerde bu işlemiyor. O yüzden aynı karakterdeki kadın hareketleri ”Marksist Feminizm, Sosyalist Feminizm” gibi kavramlar ortaya atılıyor. Halbuki sosyalizm, emekçi halk içerisinden kadınları savunur yalnızca. Onların da karşı cinsinden sınıf kardeşleriyle el ele vererek mücadelesini başarıya ulaştıracağından bahseder.
Feministlerin Antika Tefeci-Bezirgân Gelenekli Modern Finans-Kapital’in (Hafız-ı Kapital) ”sorunlaştırdığı” Kadın konusunda hiçbir somut çözümü yoktur. En uç noktası, bu konuda devletçe kanunlar düzenlenmesidir. Onların da tepeden örgütlendirilmesi dolayısıyla ne kadar uygulanacağı belirsiz.
Gerçek çözüm mü? Lenin Usta ortaya koymuş:
”Kadının kurtuluşu işçi sınıfının kurtuluşundan bağımsız değildir.”
güncel Önemli Başlıklar