bugün

hayır vermenin hayır verene dahi hayrının olmaması

bir gerçektir.

Tayyip erdoğanı seçmekle zaten seçilmiş bir cumhurbaşkanı ortaya çıktı. Bu anayasa geçse de, geçmese de bu yetkiler erdoğanda kalacak. referandumda hayır oyu vermek halkın cumhurbaşkanını seçmesine hayır oyu vermek anlamına gelmemektedir. Halkın cumhurbaşkanını seçme olayı 21 ekim 2007 anayasa değişikliği referandumuyla hali hazırda zaten gerçekleşmiş bir olaydır. Söylenen referandumla cumhurbaşkanı nın halk tarafından seçilmesi kabul edilmiş fakat yetkileri düzenlenmemiştir. Bu durum sistemde büyük bir bug a neden olmuştur*. 16 nisandaki referandum ile aslında bu bug düzeltilmiş olacak. Hayır çıkarsa ise Türkiye yeni bug lara gebe olur. Onca kaybedilen şeyden sonra yeniden bir referandum süreci ve zorunlu olarak "evet". Ne kazandığımız değil, ülkece neleri kaybettiğimizin hesabının yapıldığı bir sürece götürmekten başka hiç bir işe yaramayan "hayır" seçeneği sadece süreci uzatır, kaybı artırır.

21 ekim 2007 anayasa değişikliği referandumu aslında bu referandumdaki hayır seçeneğini anlamsız kılmıştır.

Hayır verenlere saygı duyuyorum ama hayırı vermenin mevcut iktidar için bir mesaj olarak algılanmasını yanlış buluyorum. Yeni sistemin 2019 veya daha erken bir tarihte olması durumunda ak partiden daha iyi bir alternatifin ve yönetim kadrosunun yarışa sokulması bence çok daha önemli. Cumhurbaşkanını halkın seçme olayı devam ettikçe, Mevcut durumda oluşmuş olan bug sadece bu hükümetin değil, sonraki hükümetlerin sorunu olmaya da devam edecek.