bugün
- icardi190512
- bu gece intihar edeceğim19
- allah neye benzer12
- albay kemal14
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi21
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- düğün yapmak akıl dışıdır9
- anın görüntüsü10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar9
- son 22 yılın özeti12
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- hadise'nin külotla marş söylemesi26
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi26
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- fenerbahçe23
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar8
- galatasaray29
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- ali koç9
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- hamas9
- para bok huzur yok10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz8
hazır aklıma gelmişken;
"Her ne kadar aklımız hep kesinlik peşinde koşsa da, doğamız gereği belirsizliğe doğru sürükleniriz."
diye bir laf var. Ama burada pis bir paradoks görüyorum ben.
Hep kesinlik peşinde koşan şey "hep kesinlik peşinde koşar".. O halde akıl şuan belirsiz görünen herşeyi tam şuanda yine kesinliğe bağlamaya çalışacak... Eğer burada bahsedilen belirsizlikten kasıt sadece "sürüklenme", yani "süreç" ise, akıl bu belirsizliği de şimdi ortadan kaldırmaya ve kesin bir bilgiye/formüle dayandırmaya çalışacaktır. Zorunlu olarak bu çabayı beklemeye alması/ertelemesi, bu işe girişmiş olduğu gerçeğini değiştirmez.
Belirsizliğe doğru sürüklenmek gelecekte ne olacağını kestirememekse aklımız bu belirsizliği kabul ederek - yada onu bütünün bir parçası sayarak yine kesin bir sonucun peşine düşecektir. En azından sonuna kadar kullanılan bir akıl bunu yapacaktır...
O halde, söylenen bu lafın aslında mantıklı (akla yatan) bir yanı da yok demektir. Daha doğrusu gereksiz bir laftır çünkü cümlenin ilk kısmında "aklımızın yapmaya çalıştığı şeyin" cümlenin ikinci kısmında yer alan "total gerçeğe" aykırı hareket etmek olduğu belirtilmeye çalışılıyor.
Yani aklın, doğamızın belirsizliğe sürüklenmesi tespitini ortaya koyması bizzat kendi varoluş sebebini inkar etmesi, kendi temel ilkesine ihanet etmesi anlamına geliyor, işte bu paradoks. Paradoks akılsızlık değil, aklın hata yapması. Yani bu hatalı bir tespit. Sonuna kadar gidilmemiş, yarım bırakılmış bir düşüncenin kelimelere dökülmesi. Yani aklın iş/zamanlama hatası yapması.
Demek ki burada aklın kabullenmesi gereken kilit nokta sonsuza kadar hata yapma olasılığının kalıcı olması. Aslında bu her ne kadar can sıkıcı olsa da hak iddia edilebilmesi/merhamet gösterilmesinin istenebilmesi sebebiyle rahatlatıcı olmalı. Bu da bizi kaçınılmaz ve en büyük sorunsala getirir; ego problemi, kibir.
bu haliyle; belirsizliği savunanlardan ziyade "kısır döngü" fikri bana daha yakın geliyor. lan kendimi hiç bu kadar nietzche'ye yakın görmemiştim. ürperdim.
"Her ne kadar aklımız hep kesinlik peşinde koşsa da, doğamız gereği belirsizliğe doğru sürükleniriz."
diye bir laf var. Ama burada pis bir paradoks görüyorum ben.
Hep kesinlik peşinde koşan şey "hep kesinlik peşinde koşar".. O halde akıl şuan belirsiz görünen herşeyi tam şuanda yine kesinliğe bağlamaya çalışacak... Eğer burada bahsedilen belirsizlikten kasıt sadece "sürüklenme", yani "süreç" ise, akıl bu belirsizliği de şimdi ortadan kaldırmaya ve kesin bir bilgiye/formüle dayandırmaya çalışacaktır. Zorunlu olarak bu çabayı beklemeye alması/ertelemesi, bu işe girişmiş olduğu gerçeğini değiştirmez.
Belirsizliğe doğru sürüklenmek gelecekte ne olacağını kestirememekse aklımız bu belirsizliği kabul ederek - yada onu bütünün bir parçası sayarak yine kesin bir sonucun peşine düşecektir. En azından sonuna kadar kullanılan bir akıl bunu yapacaktır...
O halde, söylenen bu lafın aslında mantıklı (akla yatan) bir yanı da yok demektir. Daha doğrusu gereksiz bir laftır çünkü cümlenin ilk kısmında "aklımızın yapmaya çalıştığı şeyin" cümlenin ikinci kısmında yer alan "total gerçeğe" aykırı hareket etmek olduğu belirtilmeye çalışılıyor.
Yani aklın, doğamızın belirsizliğe sürüklenmesi tespitini ortaya koyması bizzat kendi varoluş sebebini inkar etmesi, kendi temel ilkesine ihanet etmesi anlamına geliyor, işte bu paradoks. Paradoks akılsızlık değil, aklın hata yapması. Yani bu hatalı bir tespit. Sonuna kadar gidilmemiş, yarım bırakılmış bir düşüncenin kelimelere dökülmesi. Yani aklın iş/zamanlama hatası yapması.
Demek ki burada aklın kabullenmesi gereken kilit nokta sonsuza kadar hata yapma olasılığının kalıcı olması. Aslında bu her ne kadar can sıkıcı olsa da hak iddia edilebilmesi/merhamet gösterilmesinin istenebilmesi sebebiyle rahatlatıcı olmalı. Bu da bizi kaçınılmaz ve en büyük sorunsala getirir; ego problemi, kibir.
bu haliyle; belirsizliği savunanlardan ziyade "kısır döngü" fikri bana daha yakın geliyor. lan kendimi hiç bu kadar nietzche'ye yakın görmemiştim. ürperdim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar