bugün

yazarların başından geçen tuhaf olaylar

kız arkadaşım, ben ve onun iki saf arkadaşıyla beraber limonlu bahçe'de oturuyorduk. şakayla karışık onlara kahin olduğumdan bahsedip eğlenmek istiyorduk, zira sohbet iyice sıkmaya başlamıştı. madem ki kahindim bunu kanıtlamam istendi.

"saat kaç serenity, sakın hiçbir yere bakma ve hemen söyle?!"

"3 56??"

"!!! nasıl ya ???"

bununla yetinecek gibi görünmüyorlardı. onlara hemen yan tarafımızda oturan mutlu çifti gösterdim.

"bence birazdan kız çocukla kavga edecek ve onu terk edecek..."

yarım saat falan geçmişti ve olan oldu! gayet mutlu görünen çiftimiz iki dakikada birbirine girdi ve kız oğlana tokadı patlatıp çekip gitti...

"Yok artık..."

sıkıcı sohbet devam ederken mevzu bir şekilde fikret kuşkan'a geldi...

"yaaa ben onu çok seviyorum of keşke yakından görebilsek..."

"Hmmm... o zaman buradan çıkalım ne dersiniz? Dışarıda karşılaşacaksınız onunla. ha yakından görsem keşke bıdı bıdı diyorsunuz ama görünce kesin diliniz tutulur. tek bir laf bile konuşamazsınız onunla."

"Abartma ya, bu da olursa pes deriz!"

"Hehe hadi gelin, neden olmasın..."

hesap ödenir ve mekandan çıkılır. henüz caddeye doğru bir iki adım atmışken tam karşıdan fikret kuşkan elleri ceplerinde, başında şapka, yere bakara bize doğru gelmektedir.

kızlardan biri taş kesilirken diğeri çığlık atmaya başlar. ben ve kız arkadaşım kahkahalarla güleriz bu saçma duruma.

zavallı adam ise şapkası ile yüzünü gizlemeye çalışarak tedrgin bir şekilde aramızdan geçmeyi başarır...

bütün bu anlatılanlar gerçektir ve evet kuvvetle muhtemel tuhaf bir tesadüftür. zaten yaşadığımız bir çok olay da öyle değil midir ki...

yoksa?!