bugün

enid blyton

çocukluğuma yön veren yazar. serüven xx'i, isimli serisini yalayıp yutmuştum. o kitaplardaki macera, bulmacalar, belki de şimdi kitap okumayı, film izlemeyi ve resim çizmeyi sevmemdeki anahtardır. resim ne alaka derseniz, bu kitapları okuduktan sonra oturup resmini çizerdim ben bunların. örneğin serüven dağı'nda, acayip bir dağ vardı, içinde üs vardı, helikopter pisti falan, onları şema olarak çizerdim.
serüven xx'i serimden elimde bir tek, pembe olan, serüven gemisi kaldı. en çok da, o karanlık kapağı ve korkutucu konusu ile serüven şatosu'nu özledim.
can, canan, mete, gül neredesiniz ya? kikii seni unutuyorduk az kalsın.