bugün

psikolog ve psikiyatrist arasındaki fark

oldukça yaygın bir yanlış anlaşılmayla bu farkın ilaç yazıp yazmamak olduğu sanılır. oysa bu iki meslek birbirlerinden tamamen ayrı disipler içinde gelişir ve tek ortak yanları sistem içerisinde birbirleri destekler bulgulara sahip olmalarıdır. psikiyatri bir pozitif bilim olan tıbbın bir parçasıyken psikoloji bir sosyal bilimdir. bu iki meslek birbilerinin yaptıkları işlerin bir çoğunu yapamaz ve aslında tek ortak yanları psikiyatristlerin de psikologların da psikoterapi uyguluyor oluşudur. türkiyede zamansal ve maddi problemler nedeniyle psikiyatristler de tüm hekimler gibi çok yoğun ve ağır iş yükleriyle psikoterapiye çok fazla vakit ayıramamakta ve olabildiğince kısa süre içerisinde hastayla iletişim kurup tanı ve tedaviye karar vermek zorunda kalmatadırlar. işte bu yüzden ülkemizde psikiyatristlerin psikoterapiye başvurmadıkları gibi bir anlayış hakimdir. aslında kimi psikiyatristler diğerlerine göre psikoterapi ağırlıklı tedavileri fırsatları olsa dahi tercih etmeyebilirler ve bu yalnızca o bireylerin sahip oldukları bilimsel görüş ile ilgili bir durumdur. ayrıca psikiyatristler psikologlar gibi sorunların yalnızca ruhani-zihinsel yönü ile değil organik yönüyle de ilgilenmek zorundadırlar ve bu yüzden biyolojik yapılar üzerinde kimyasalları kullanmaya ihtiyaç duymaları son derece doğaldır.