kız kaçırmak

Çok samimi bir arkadaşım, geçmiş zaman bir kızla çıkıyordu.
Malum üzere işin ciddiye binme zamanı geldi.

Kız, ağız yoklaması şeklinde babasına annesine durumu anlatıyor, annesi "hayırlısı olsun" şeklinde tepki verirken. Pezevenk babası kızın ve çocuğun hayatını karartacak deklarasyonu yayınlıyor "Biz aleviyiz, ben ölsem sünniye kız vermem, kaçarsan senide vururum oğlanı da vururum" kız ağlaya ağlaya sevdiğine telefon açıyor, durumu anlatıyor.

Çocuk şaşkın ve bitkin tabi, ne yapacağını bilmeden boş boş otururken ben arıyorum çocuğu "nerdesin dostum" diyorum, gelen cevap çok içten ve kararlı bir şekilde "kendimi öldürecem" oldu.

Telaş içinde nerde olduğunu ve beni beklemesini söyledim. Koştum koştum.
Bir taşın üzerinde koca adamın elinde telefon ile ağladığına şahit oldum. Gittim yanına "anlat" dedim. Hıçkırıklarına hakim olduğu kadar anlattı.

Anladım kahrettim.

Sinir tepeme vurmuştu ne yapacağımı hakikaten bilmiyordum çünkü kızın babasını az çok tanıyordum, hani şu eski kafalı töre falan deyip 100 kişiyi vuracak adamlardan. Aslında da tahmin etmiyor değildik. Konuyu ben açtığımda o kapatıyor o açtığımda ben kapatıyordum bir nevi malum sonu es geçiyorduk.

Birden nasıl olduysa kendimde bilmeden kendimi, arkadaşa "ara kızı bu akşam hazırlansın kaçıralım" dedim.

Baktı bana, "ara lan ara" deyip duruyordum. Telefonu kaldırdı tuşlarına bastı kulağına götürürken ben hala "ne olacak amk ara" diyordum. Ama içimde sızlamıyor değildi. Ne olacaktı? Kız kaçırılınca ne yapılırdı? Nerede saklanırdı falan falan.

Neyse aradı "akşam seni kaçırıyım mı" dedi. Karşı taraf ne dediyse bana dönüp "nasıl yapcakmışız" dedi. Ben "ıııııı ufak bi çanta hazırlasın kendine, biz onu arayınca kapının önüne gelsin" dedim.

Anlaşıldı kararlaştırıldı.

Ben hemen babamın arabayı aldım yakıtını fullledim, bizim arkadaşların bekar evi vardı orayı da ayarladık. Bekar evde yaşayan arkadaşı ben kendi evime götürdüm hatta. Ve başladık akşamı beklemeye.

Arkadaşla akşamı beklerken birden "nasıl" dedi. Ben hakikaten anlamayarak "ne nasıl" dedim. Bana bir daha baktı ve "nasıl" dedi.

Anladım...

Aslında bilmiyor değildik nasıl yapılacağını, ama bu farklıydı. O düğünlerde kolunda kurdele ile ortalıkta gezen adam yani sadıç ne kadar da değerli bir insanmış. O zamanlar internette çok kullanışlı bir şey olmadığı için kullanılmıyordu.

Ben yine bu olayı organize eden adam olarak "ya saçma salak konuşma abi her zaman ki gibi ama daha narin" falan dedim. Ne dediğimi bende bilmiyordum. O da sanki anlamış gibi kafasını salladı.

Gece saat 1 civarında arabayı çalıştırıp kızın evinin önüne gittik. Arayıp kıza aşağı gel dedik.

Geldi...

Allahım o nasıl bir heyecan, çünkü kapının önüne elinde çantası ile kız değil. Elinde tüfeği ile babası da gelebilir.

Neyse ki kız geldi arabanın arkasına bindi. Şu an bile adrenalin tavan...

Bekar evine götürdüm onları, kapının önünde durdum. indiler aşağıya yalnız inerken ben galiba biraz ortam yumuşasın diye arkadaşımın sırtına vurarak "hadi bakalım" dedim. Demez olaydım. Kız zaten 40 tane korkuyu yaşarken ben neden bahsediyordum.

Neyse bende eve gittim. Bekar evin sahibi arkadaş, bide baktım ki eve benden önce gelmiş oturmuş yemek yemiş falan falan. Annem "ne oluyor" dedi. Ben "bi şey yok hayır işler" dedim.

Sabah oldu. Ama nasıl sabah oldu bide bana sorun, gece 40 kere uykumdan sıçrayıp kızın babasının elinde pompalı ile odama girişinin kabusunu gördüm.

Sabah saat 7 gibi aradım. Açmadı. Kızı aradım kapalıydı telefonu. Pompalı... yok yok aklıma kötü şeyler getirmemeliydim.

Aradan bir iki saat geçti, pompalı mı, av tüfeğimi diye düşünürken kapı çalındı.

Annem kapıyı açtı ben kenardan bakıyorum. Arkadaşımın babasını gördüm o da beni gördü "oğlum nerde" dedi.

Rahatlamıştım, taa ki o tipini siktiğim kızın babası kapının diğer ucundan kafasını gösterene kadar.

"Kim nerde ya" diye bilmiyor havasına kendimi bürüyecektim ki... Bekar evin sahibi arkadaşım uykulu uykulu odasında çıkıp "noluyor ya" diyene kadar.

Herşey belli olmuştu. Ama vakit kazana bilirdim çünkü arkadaşın evini bilmiyorlardı.

Annem bütün bu olan biten olaylardan sonra "oğlum ne oluyor ne yaptınız siz" diye bağırmaya başladı. O tipini siktiğim adamı anneme "oğlunun arkadaşı kızımı kaçırdı geberdecem sizi" diye bağırınca. işte şimdi sıçtık dedim çünkü, herkes çok sinirliydi. Beraber aşağıya indik çünkü annemden olayı uzaklaştırmam lazımdı.

Arkadaşımın babası "beni çabuk onlara götür" diye bağırdı. "Olmaz" dedim "olmaz bu adam kızını verene kadar söylemem yerlerini" dedim bir tokat patladı yanağımda. Bide baktım ki kızın babası tokat atmış "kızıma eğer bişey olduysa" dedi "Nasıl bişey" dedim bir tokat daha attı. Bunu gören bekar evin sahibi çocuk korkmuş gözleri ile "ben götürüyüm" dedi. Kızmadım, çünkü dayak yiyecek kadar yardım edemezdi.

Bindik arabaya, aklımda tek bir soru var. "O iş oldu mu acaba" çünkü zihin altımda böyle bir şey vardı, o iş olursa kızı verir.

Binanın önüne geldik, arabadan indik eve doğru çıktık. Adrenalin dorukta...

Kapıyı çaldık kapıyı kız açtı. "SAÇI ISLAK"

işte o an "vurdu gol oldu" diye kafamdan bir ses geçti. Mutluydum, huzurluydum.

Kızın babası kızını görünce beklemediğim bir tepki vererek "kızım ne yapıyorsun" dedi yumuşak bir şekilde.

Eve geçtik oturma odasına oturduk herkes çok farklıydı. Kız ağlıyordu. Ben korkuyodum. Arkadaşın babası sinirli. Kızın babası şaşkın. Bekar evin sahibi mal.

Kimse konuşmuyordu. Kısa bir süre sonra kapı çaldı ben kalkıp açtım, bizim mal sabah kahvaltsı için yumurta sucuk ekmek falan almış.

ilk kahvaltı önemliymiş Allahım yaa.

Neyse o da geçti içeri herkes oturdu.

Kısa bir süre sonra kızın babası ayağa kalkarak "yürü kızım gidiyoruz, sizde en yakın zamanda gelin isteyin kızı" dedi.

Allahım o nasıl bir mutluluktu öyle, arkadaş elinde sucuklarla kayınbabasının elini öpmeye çalışıyordu.

Neyse olması gereken herşey oldu. Evlendiler şimdi 2 tane de kızları var...