bugün

katı meyve sıkacağı

cafe gibi bir yer işletmiyorsanız son derece gereksiz, kullanışsız bir şeydir.
verilen paradan geçtim; aletin yer kaplaması ya da nereye koyacağını bilememene mi yanacaksın? yoksa 'lan şunu da aldık dur biraz sıkayım da öyle içeyim' diye kastırdığın günlerin son derece kısa sürüp sonrasında aletle uzun uzun boş boş bakıştığına mı yanacaksın? yoksa meyveyi sıkar sıkmaz 'öf nasıl temizlenecek şimdi bu?' anskiyetesine mi yanacaksın?

bu arada katı meyve sıkacağı almayı düşünüp de 'amaaan, temizlemesi maksimum ne kadar zor olabilir ki?' kafasındaki arkadaşları şimdiden çok ciddi bir şekilde uyarıyorum. aleti kullanmamaya iten en önemli şey temizleme zorluğu. içindeki o çelik midir ne zıkkımdan yapılan rendeleyen/sıkan yani asıl işlemde kullanılan elek kısmı takıldığı yerden zor sökülüyor. hadi onu sökmeyi becerdin, o bit kadar (ciddili boyut tarifi yaptım; bit kadar) deliklerin içine sıkışmış olan meyve posalarını temizlemek için tel toplardan mı kullanırsın, fırçayla 15 dk fırçalar mısın, orası da senin yaratıcılığına kalmış.
bahsettiğim zımbırtı işte bu!

almayın, aldırmayın.