bugün

bir başkası için akbil basıp parasını almayan adam

üzerinden 3 sene geçti ama hala canımı sıkan adamdır. şöyle ki,

istanbul'u bilmediğini her defasında söyleyen ben yine istanbul'da yol bulma telaşındaydım. ataşehir'de bir toplantıdan sonra taksim'e gitmem gerekiyordu. sorduk bilenlere, oraya bin, şurada in, sonra buna bin şurda in gibi hiç anlamadığım tarifler verdiler. bir otobüs durağında durup bekleyen birine "ben yabancıyım. taksim'e nasıl giderim?" diye sorum. tarif etti önce, sonra "akbil var mı?" dedi, "yok" dedim. "tamam benim akbille binersin" dedi. otobüs geldi, aceleyle bindim. yabancılığın verdiği "köyden indim şehire" telaşı içinde çocuğa akbili uzattım, teşekkür ettim, otobüs hareket etti.

her aklıma geldiğinde o çocuğa "hakkını helal et" diyorum. vallahi üzgünüm lan.