bugün

yemeğe 20 lira verip doymamak

günümüz istanbul'unda sıkça başıma gelen durum. şehir dışından gelen bir öğrenciyim ve geçen sene içerisinde yemek vermeyen, mutfağını kullanmak yasak olan bir yurtta barınmak durumunda kaldım. dolayısıyla bütün öğünlerim dışardan olmak zorundaydı. bu süreç içerisinde günde ortalama 40 lira sadece yemeğe para verdim ve ilk 6 ayda 12 kilo verdim. öyle 100 kilo olan bi adam falan da değilim 75 kilo civarlarında seyreden yağız bir anadolu yiğidiydim.

restorantların, lokantaların, fast food zincirlerinin gözünü bürüyen para arzusu sağolsun karnım sürekli aç dolaşıyorum. yemek yedikten 1 saat içerisinde tekrar acıkıyorum. bu vandalizme bir öğün yemek için yaklaşık 15-20 lira verip karşılığında tabağı bile doldurmayan orospu çocuklarına sesleniyorum, yeter amına koduklarım sömürdüğünüz. çok klas kalite işinin piri mekanlar olsanız neyse diyeceğim adam hak ediyor. ama hem yaptığınız standart bir yemek hem de karın bile doyurmuyorsunuz. fazladan aldığınız paralar haram olsun.

edit: paranı kullanmayı bilmiyorsun diye zırvalayanlar olmuş. biz de biliyoruz esnaf lokantalarını, tavuk dönercileri gel gör ki onlar da her gün yenmiyor. kadıköy gibi bi yerde 500 lira cep harçlığınla bir ay karnını doyur ondan sonra göreyim ben seni sayın beyinsiz. yarım ekmek dönerin 10 lira, lahmacunun 5 lira olduğu bi yerden bahsediyoruz. restorantta yemeymiş. bilmiyodum amına koyayım eyvallah. şu an girip yemek sepetine baksan zaten 15 liradan aşağıya yemek bulamayacağını görürsün, onunla da ne kadar lezzet alır karın doyurursun bilemem. buradaki eleştiri hayvan gibi para alıp karşılığını vermeyen zihniyetleredir. benim kendimi acındırmam konusu değil bu. ama size az bile amına koduklarım, sikin bunları sayın lokantacılar.